AKIL VE TAKVA

ÖZELEŞTİRİ ve ELEŞTİRİ
Gençlik dönemlerimde, sol düşünceli arkadaşlarımın çokluğu ile, kendimi solcu olarak görürdüm.
Lakin siyasete biraz ilgi duymaya başlayınca, aileminde kısmen Refah Partili olmalarından dolayı bende bu Refah partisinin, zincirinin sempatizanı olmaya başladım.
Bu dönemlerde, Refah partililer ile karşıt parti ve partililer, birbirlerine ağır ithamlarda bulunuyorlar, üçe karşı bir olarak Refah Partisi ve sempatizanlarını, oldukça ağır hakaretler, iftiralar ve aşağılamalar ile itham ediyorlardı.
Refah Partililer de, bu karşı grupların tek ortak noktaları olan, ATATÜRK üzerinden vurmaya çalışıyorlar ve ATATÜRK’e olmadık hakaretler iftiralar atıyorlardı.
Neymiş, Atatürk (HAŞA) Kur’an üzerine basmışmış, üzerinde yıkanmışmış, arap alfabesini kaldırıp, milleti cahil yapmış, halifeliği kaldırmış, Padişahlığı kaldırmış, Cumhuriyeti kurmuş, ve en meşhuru 5000 din adamını kesmişmiş.
O dönemlerde ne kadarda çok din adamı varmış meğer.
Tabi o dönemlerde, milletin okur yazarlığı az olduğundan, toplum, camilerdeki imamlara bile din adamı gözü ile bakıyorlardı.
Bir de o dönemlerde düşman adına çalışanlarda olduğu gibi, içimizde casusluk yapan imamlarda yok değildi.
Süleymaniye camisinde 1980’lere kadar, yıllarca imamlık yapan İngiliz yüzbaşısına, toplum nasıl inandı ise, o dönemlerde de imamlara inanılırdı.
Bu imamlardan bazıları, Cumhuriyet döneminde, ülkemize avrupadan gelen bir takım yeniliklere devamlı karşı çıkıyorlar, bunların gavur icadı olduğunu, şeytan icadı olduğunu söyleyerek, toplumu yanlış yöne sevk ediyorlardı ki, bu gün bile bu tür din adamları içimizde hala bulunmaktadır.
Bisiklete, televizyona şeytan icadı, ona binen onu evine sokan dinden çıkar, diye söylenenleri, ben çocukluk yıllarımdan, iyi hatırlıyorum.

Atatürk hakkında uydurulan onca yalandan sonra, birazda akil bali olunca, dinimizin bize emrettiği oku ve düşün, soru sorki cavapları bulabilesin, tavsiyesi ile, yahu dedim bu Atatürk, bu ülke için, hiçmi iyi bir şey yapmadı, diye biraz araştırıp okuyunca, işte bu yukarıdaki din adamları çıktı karşıma.
Atatürk bu tür sahtekarları asıp kestirdi ise, bence çook iyi bir iş yapmış.
Çünkü bu gün dahi, 15 Temmuz darbecilerine halkımız “idam isteriz” diye hükümete sesleniyorlar.
Şimdi bu darbecilerin asılması kararı meclisten çıkarsa, Tayyip bu kadar askeri astı kestimi diyeceğiz.
Mustafa Kemal, hiçbir şey yapmamış olsa dahi, ülkemizin düşman işgalinden kurtarılmasına, liderlik etmesi bile benim için önemli ve saygı duyulması gereken bir durumdur.
Suçlama hazır. -Tek başına mı kurtardı ülkeyi ?
O zaman bende – Fatih tek başına mı fethetti İstanbul’u derim.
Karşıt Parti ve partililer, Atatürk için “ATAM İZİNDEYİZ” sloganını, bunlar, “HALA İZİNDELER, HİÇ İŞ BAŞI YAPMADILAR Kİ” diye alaya almaları bu yüzdendir.
Geçenlerde bir yakınımın paylaşımına, onun bir tanıdığı, şöyle yazmış:
“BİZ ERBAKAN HOCAMIZIN İZİNDEN GİDİYORUZ”
Okuyunca şaşırdım, tekrar okudum, evet aynen böyle yazmışlar.
Peki o zaman siz yıllarca Kemalistlerle, neden dalga geçtiniz?
Hani onlar Atatürk’ü putlaştırmışlardı, hani onlar Atatürk’e tapıyorlardı.
Şimdi bu yazılan ne oluyor.
Sizde(HAŞA) tapmaya mı başladınız yoksa?
Şimdi bana, sen Erbakan ile Atatürk’ü nasıl bir tutarsın demeyin.
Yaptığınız düşündüğünüz şey aynı. Hiç bir fark yok.
FETÖcüler, adamı resmen Mehdi ilan etmişler. Onlara kızıyoruz, bu nasıl bir akıl tutulması böyle diye derken, meğer bizim içimizdekiler de onlardan farksızmış.
Hz Ömer in dediği gibi: “Kim ki Muhammed’e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki Muhammed (a.s.m.) öl­müştür, Kim ki Allah’a ibadet ve kulluk ediyorsa, bilsin ki Allah, Hayy’dır, ölümsüzdür.”
İşte bu tür riyaları görünce, ben o Milli Görüş gömleğini çıkartan ve çıkartanlardan olduğum için mutluyum.
Kim ki yarın bir gün, Tayyip Erdoğan’ın vefatından sonra, BİZ TAYYİPİN İZİNDEN GİDİYORUZ derse, işte o gün benim AKPARTİLİLİĞİM bittiği gündür.
Yukarıda yazdıklarımın özeti ise, yıllarca birbirlerine, söylenmedik iftiralar bırakmayanlar, bu gün Tayyip Erdoğan karşıtlığında nasıl bir araya geldiklerini, aslında birbirlerinden farksız olduklarını, yıllarca toplumumuzu din adına nasıl kandırdıklarını anlatmaya çalıştım.
Son olarak, merhum Yaşar Nuri ÖZTÜRK’den;
Kur’an, “Allah ile aldatılmayın!” ihtarında bulunuyor.
Neden? Çünkü Allah ile aldatılanların en büyük sorunu, aldatıldıklarının farkında olma imkanından büyük ölçüde yoksun bulunmalarıdır.
Çünkü derinden inandıkları ve içtenlikle teslim oldukları bir değer kendilerinin aleyhinde kullanılıyor.
Bunu fark etmeleri kolay değildir.
Allah ile aldatılmanın yıkımına dikkat çeken Kur’an, bu tuzağa düşülmemesi ve bu belanın aşılmasında gerekli olan iki hayati donanıma daha dikkat çekmiştir:
1. Aklın işletilmesi,
2. Takvanın, yâni dindarlığın insanlar arasında üstünlük ölçüsü olmaktan çıkarılması.
Ümit Nadir Esirci

Y O R U M L A R             :
Refah Partisi tabanında eğitimi zayıf bazı partililer Ulu Önder hakkında böyle densiz suçlamalar yapmış olabilir.
Ancak liderleri Prof Erbakan’ın youtube’deki “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini Okuyunuz” başlıklı videosunu dinlerseniz, parti yönetiminin Ulu Öndere olan derin saygısını görürsünüz.
kasiniti@hotmail.com