CİN NEDİR, KİMLERDİR?

Saadettin Merdin
· Çanakkale ·
Biz Kur’an’da “cin” kelimesi ya şeytan, ya melek, çoğu kere de (ecnebi/yabancı, daha önceki ümmetler anlamında) insan olarak kullanılmıştır’ dedikçe, bazı dostlar da “Ama neden Kur’an, insanlara cin desin? Onlara da insan der, olur biterdi” diyorlar.
El-cevap; hem de ilzam türünden…
Bir defa Arap, Arapçayı böyle kullanıyor.
Allah’da Kur’an’ı Arapça indirmiş.
Cin kelimesinde vücuh var, Yani çok anlamlılık.
İbn Manzur’un Lisanu’l-Arab’ında “CİN” ile ilgili kelimeler onlarca sayfa …
Yani Arabın dilinden cini çıkaramazsınız!
Çünkü cin şemsiye bir kavram.. Araplar kötü cinlere şeytan, iyilerine melek demişler.
İşte Kur’an’da bir çok yerde bu anlamda kullanılmıştır.
Tek bir örnek verelim, geçelim.
“Biz insanları ve cinleri Bana ibadet etsinler diye yarattık.”
Bu ayetten dört ayet öncesinde, “Ve lâ tec’alû meallahi ilâhen âhar” şeklinde “Sakın Allah ile birlikte başka bir ilah edinmeyin…” denilmekte…
Mekkeliler nelere, kimlere tapıyorlardı?
Putlara..
Putlar kim?
Allah’ın kızları dedikleri melekler ve bu meleklerin timsali/sembolü olan heykeller…
Yani Allah’ın meleklerini ilah edinmeyin…
Ben cinleri (melekleri) de bana ibadet etsinler diye yarattım.
Siz onlara ibadet edin diye değil!
Bu kadar basit!
Anlaşıldı mı?
Mesela “cin” kelimesinin geçtiği ilk yer/ayet Nas suresini ele alalım;
Buradaki “min’el cinneti ve’n-nâs” ı herkes “Cin şeytanları” diye çevirmiştir, anlamıştır. Gayet de doğru anlamış!
Yani bildiğimiz görünmez şeytan anlamında…
Kur’an’ın yaptığı kısaca şudur; O “cin” kelimesini kullanır.
Ama hiç bir ayetinde bugünkü halkın dilinde tedavülde olan “üç harfliler, kemik-tezek yiyen, bin-bin beşyüz sene yaşayan, kalın duvarlardan geçebilen, büyülerde kullanılan…vs.” şeklinde bir cinden tek bir ayetinde değinmemiştir.
Kur’an Cahiliye Arabının kullandığı cin kelimesini almış, onu yine onun anladığı anlamlar içinde kullanmıştır.
Ama Cahiliye Arabının çöllerde, harabelerde yaşadığına inandığı, kır tanrıları diyebileceğimiz cinlerden tek bir ayette olsun bahsetmemiştir.
Ya melek, ya şeytan ya da insan anlamında kullanılmıştır…
Peygamberin “mecnun/cinlenmiş olmadığı”, Arkadaşınızda cinnet/delilik/cin çarpmışlık olmadığı, Cinlerin vahyin menbaına bir şey katmak için göğe çıkamadığı anlatılmış. Cahiliye’nin cin algısı tasrih edilmiş..
Eğer bendenizi takip ediyorsanız, 81 ayette geçen “şeytan” kelimesi de 41 ayette insan için kullanıldığı da göstermiştik…
Bir kere de biz sizlere soralım; –İnsan kelimesine kıtlık mı gelmiş, kesat mı var da; Allah bunun yerine şeytan kelimesini kullanmış?
Şimdi hala bazı akl-ı evvelller diyeceklerdir; –Ama Hocam Allah cinleri ateşten yarattığını söylüyor…
Doğru…
Neydi? Cin kelimesinde vücuh vardı… Vücuh neydi? Çok anlamlılık…
İngilizcedeki “get, take, have” gibi..
Anlamlarından biri neydi? Şeytan…
Şeytan demiyor muydu; “Allah’ım beni ateşten yarattın, Adem’i ise topraktan.”
Hala “Hocam! Kur’an cin kelimesini neden kullanmış? Hiç kullanmasaydı, olmaz mıydı?”
Olmazdı!
Bir dinin meleği, şeytanı olmadan olmaz…
Melek gibi insanlar, şeytan gibi insanlar olduğu sürece…
Melekler Adem’in şahsında insana secde etmeli..
Onun önünde saygıyla eğilmeli…
Yani üstünlüğünü kabul etmeli..
Ey Mekkeli Müşrikler!
Ey Allah’ın kızları diye meleklere tapan, şaşırmışlar!
Biz o taptığınız melekleri, Âdem Babanıza secde ettirdik!
Yani size!
Siz ise onlara tapmaya devam ediyorsunuz!
Şeytani tarafı o kadar baskın/dominant olan kimseler var ki, serapa şeytan kesilmişler…
Allah da bunları ismen zikretmez..ortak nitelikleri olan “şeytanlık”larına vurgu yaparak, sıfatlarıyla hitap etmekte…
Bilmem anlatabildim mi? Üç harflilerin avukatlarına!