Babası da avukat olan Ahmet İhsan ARGUN “ben bunu tahsil ederim” deyip 12 milyar liralık bonoyu müvekkilinden alıyor. Müvekkil şehir dışında olduğu sırada, avukat senedi kendi büro elemanı olan Nurettin KARAKOCA’ya ciro edilmiş gibi gösterip, müvekkilin imzasını senedin arkasına taklit edip işleme koymuş.
Borçlu Celil BEZİRHAN müvekkilin imzasını çok iyi tanıdığı için sahte imzaya itiraz ediyor ve müvekkil alacağını alamaz duruma düşüyor.
3 yıl çeşitli bahanelerle oyalanan ve avukatına son derece güvenen müvekkil, aldatıldığını öğrenince, kendisine namus emanet edilen bir avukatın yaptığı bu sahtekârlığı hazmedemiyor, Cumhuriyet Savcılığına ve Ankara Barosuna sahtekar avukatı şikayette bulunuyor.
Savcılık ve Baronun işlem yaptığını, mahkemeye verildiğini öğrenen ARGUN, Mağdur edip yaktığı müvekkilinden, bu sefer kendisi için “beni yakma” diye ricada bulunuyor, ancak zararını tazmin etmeye hiç yanaşmıyor, sonra tehdit ediyor.
Sahteci avukat mahkemede suçlarını inkar edip “müvekkilim benim elemanımdan 27 milyar lira borç para almış, bu nedenle senedi elemanıma ciro etmiş” diye iftira ediyor. Ama mahkeme de Baro da bu iftiralara inanmıyor.
Bu iftirayı duyan mağdur, erken davranarak, avukatın eski elemanı Nurettin KARAKOCA‘nın adresini tespit ediyor.
İki gazeteci ile birlikte KARAKOCA’nın evine gidiyor.
Nurettin KARAKOCA’ya diyor ki;
— Av.Ahmet İhsan ARGUN‘un mahkemede benim senden 27 milyar lira para aldığım iftirasında bulundu, buradaki gazeteci tanıkların huzurunda doğru olup olmadığını söyler misin? diye soruyor.
Nurettin KARAKOCA bu soruya karşılık “böyle bir şey yok, ayrıca avukat Ahmet hep benden para alırdı, ama benden aldığını kime verirdi onu bilemem” demiş, bu sırada hemen yanındaki ağabeyi devreye girerek kardeşine “Nurettin bak beyefendi 2 tanık da almış yanına, sana sorular soruyor, gene ne haltlar karıştırdın, niye gene senin adın geçiyor, gerekirse yarın mahkeme huzurunda bu tanıklar senin yalanını ortaya çıkarır, sakın yalan söyleme” şeklinde uyarılarda bulunuyor. Bu uyarı Nurettin KARAKOCA’nın güvenilirlikte pek zayıf olduğu anlaşılıyor.
Ancak mağdurun aklına gelen de başına geliyor olmalı ki; 07-07-2005 günü Avukat ERSAL Yücel ve Avukat Ahmet İhsan ARGUN ikilisi, Nurettin KARAKOCA’yı mahkemeye kendi lehlerine yalancı tanık olarak gelmesine ikna etmişler ve Nurettin KARAKOCA‘da evinin önündeki beyanının videoya kaydedilmesinin farkına varmamış olacak ki mahkemede iki sanık avukatların isteği doğrultusunda yalan söyleyip, mağdur için “avukatından para alırdı” demiştir.
Nurettin KARAKOCA’nın utanmadan yalan söylemesine önem vermeyen mahkeme, suçlulardan Avukat Ahmet İhsan ARGUN’u cezalandırdı.
Batakçı Celil BEZİRHAN‘dan alacağını yine tahsil edilebileceğine de karar verdi.
Ancak müvekkil “Beni bu duruma düşüren avukatlar da, yüzü hiç kızarmadan yalancı tanıklık yaparak onursuzluğunu sergileyen Nurettin KARAKOCA da, benden aldığı hatır çeklerini bile zamanında ödemeyip beni bankalarıma karşı utanır hale düşürdüğü halde senetli borcunu da ödememek için elinden gelen kaypaklığı sahtekarlığı yapan batakçı müteahhit Celil BEZİRHAN da Allah’tan bulsunlar, yeter” dedi.
[Haberal Gazetesi 20-10-2005 tarihli haber]