SEN GİTTİN YA

Sen şimdi gittin ya…
Ebe başından ayrılmayan çocuğum ben,
Elleri felçli şairim,
Çaresizim !
Hayallerini simit tezgahında saklayan simitçi benim.
Tek manzaram; çemberin kutsallığıyla şekil alan simitlerim.
Aklımca onlar ayrı ayrı gezegenler,
Üzerinde ki susamlar, halinden memnun insanlar.
Sen şimdi gittin ya
Bu şehir terk edilmiş binalarla kaplandı.
Ben küsmemek için yeniden geleceğin şehrime,
Susamları sokuyorum rolden role.
Tertemiz dupduru insanlar oluyor susamlar.
Simitleri satıyorum gözünde yaşı kurumuş yaşlılara.
Susamları geçerken boğazlarından, geçmişin ısısına dokunurlar belki diye umutlanıyorum,
Belki o sıcaklığı hatırlatırlar da,
Teslim olur dünya çemberin yuvarlaklığın da ki o kutsal düzene…
İçim erer huzura, rahat rahat beklerim seni.
Bereketli gün bugün, bitiyor tezgahta simitlerim.
Gün eriyor sona, merakım artıyor.
Sen şimdi gittin ya…
Söylesene !
Bi’ daha ne zaman geleceksin ?
Nisa Esirci