ÖTÜKEN: TÜRKLERİN YÖNETTİĞİ TÜRK ÜLKESİ

ÖTÜKEN NEDİR?
ORKUN YAZILARINDA BİLGE KAĞAN, o günün TÜRKLERİNE de seslenir, kendisinden sonra gelecek tüm TÜRKLERE de…
Orkun Yazıları Türk Budunun Kutlu Bitiğidir.
Taşlara yazılmış bitik…
Bilge Kağan bu yazılarda o günün Türklerine de sonrakilere de öğütler verir.
Bu öğütlerden birisi de ÖTÜKEN’İN dışına çıkmayın, Ötüken’de yaşayın öğütüdür.
Ötüken nedir?
Bir orman mıdır?
Bir alan mıdır?
Bir yer adı mıdır?
Orkun yazıları Türkçe okunduğundan beri böyle anlatıldı, böyle çevrildi, böyle yazıldı.
Böyle anlayanlar neden şu açık soruyu sormadılar:
Ötüken bir orman ise, bir alan, bir yer adı ise, Kağanlar burada oturursa ülkede budun, sıkıntı olmayacak ise, budun buradan çıkmayınca sıkıntıya düşmeyecek ise, Talu’dan (okyanus) Hazar Denizine, güneyde Tibet’e dek o büyük TÜRK ELİ nasıl kurulacaktı?
Nasıl bu boyutlarda bir El kurulmuş olacaktır. Bunda büyük bir çelişki yok mu?
Geniş Türk Yurtlarında bir yer adının Ötüken olması, Orkun’da Bilge Kağan’ın söylediği Ötüken’in o yer sayılması demek midir?
Değildir.
Ötüken bir orman, bir alan, bir yer değildir.
Ötüken’in anlamını kavramak için yış sözünün küçük bir Türk Topluluğunda orman anlamına gelmesinden yola çıkmak yanlış olmuştur.
Kutlu Orkun yazılarını Türk’ün Geçmişinin gerçekleriyle, yazıların amaçlarıyla, toplam kapsamlarıyla anlamak gerekirdi. Böyle yapılmamıştır.
Orkun yazıları üzerinde çok düşündüm, Türk’ün geçmişindeki olaylar ile ilgilerini kurdum. Atalarım, Bilge Kağan’ın, Kültigin’in, Bilge Tonyukuk’un, Yulug Tigin’in kutlu tinlerinden yardım diledim. Kutlu yazıları dosdoğru anlamak dosdoğru anlatmak diledim.
Diledim ki bu yazıların, bu kutlu bitiğin sadece o günün Türklerine değil tüm çağların Türklerine seslendiği gerçeği ortaya çıksın.
Evet…
Şimdi ÖTÜKEN sözünün derin anlamını açıklayabiliriz.
ÖTÜKEN, TÜRK’ÜN TÖRESİ’NİN GEÇERLİ OLDUĞU, TÜRKLERİ TÜRKLERİN YÖNETTİĞİ ÜLKE DEMEKTİR.
BİR ÜLKEDE TÜRK’ÜN TÖRESİ GEÇERLİ DEĞİLSE, ORASI ÖTÜKEN DEĞİLDİR.
BİR ÜLKEDE TÜRKLERİ TÜRKLER YÖNETMİYORSA ORASI ÖTÜKEN DEĞİLDİR.
Türkler kendi ülkelerini Türk’ün Töresinin kurallarına göre yönetmelidirler.
Orkun Kutlu Bitiğinde Türk kavramının açıklaması vardır.
Türk, Türkçe konuşan, yazan, Türklük Bilincinde olan kişilere denilir.
Türk budunu kapsamı içinde, topluluk adıyla anılanlar da vardır. Onların adı ne olursa olsun soyadları Türk’tür.
Oğuzlar, Türkişler, Kırgızlar, Türk Topluluklarıdır, onların tümü Türk’ümüz, Budunumuzdur.
Bugünküler de öyledir.
Azerbaycanlılar, Türkmenler, Özbekler, Kazaklar, Kırgızlar, Tatarlar, Başkurtlar, Çuvaşlar, Altaylar, Acarlar, Sahalar, Tıvalar, Hakaslar, Karaçay-Malkarlar, Kumuklar, Nogaylar, Gagauzlar, İran, Irak, Suriye, Balkan Türkleri, Türkiye Türkleri ayrı ayrı varlıkları olsa da tümünün ortak adı Kutlu TÜRK adıdır.
Ne yazık, ne yazık, ne yazık!!!
Yeryüzünde Türk’ün Töresine göre yönetilen, tümüyle Türklerin yönettiği bir Türk Ülkesi yoktur.
Türkiye’yi yönetenlerin kendilerinin başka uluslardan olduklarını söyleyebilmeleri, Türk Yurttaşlarında yeterli Türklük Bilincinin olmayışındandır.
Türkiye’yi kendilerini Türk saymayanların yönetmemesi gerekir.
Türk Olmakta aranılan ölçü ise, köken, gen değil, BİLİNÇ’TİR.
TÜRKİYE de öteki Türk Elleri de Türk yöneticilerle, Türk’ün Töresi’ne göre yönetildiğinde TÜRK ELLERİ BİRLİĞİ kurulmalı, yeniden o kurucu ulu ataların Bumin, İstemi, Bilge Kağanların, Kültigin’in, Bilge Tonyukuk’un, Bilgeler bilgesi Atatürk’ün tini yurtlarımızın göklerini kaplamalıdır.
İşte o gün geldiğinde Türk Yeryüzüne bilimde, kişicillikte, barışta, könilikte (adalet) yeniden öncü olacaktır.
Ek: TÜRK’ÜN TÖRESİ adlı yapıtımda bu büyük günü getirecek ilkeleri detaylı yazdım.

Namık Kemal ZEYBEK