11 eylülde ülkenin başında seçim ile iş başına gelmiş bir hükümet vardı.
Bu hükümetin emrinde bir polis ve istihbarat gücü vardı.
Dahası, ordu hiçbir zaman aklı başında, çalışan bir hükümeti devirmez, devirmemiştir.
11 Eylül günü görevde olan hükümet eğer görevini iyi yapıyor olsaydı darbe filan olmazdı.
Ülkemizde darbelerin gerçek nedeni halkın ve o halkın bir parçası olan siyasi partilerin ve onların içindeki partililerin demokrasi geleneği, kültürü ve ahlakı olmamasından kaynaklanır.
Bizim halkımız takım tutar gibi parti tutar, tuttuğu parti daima iyidir, hırsızlık bile yapsa, “bizim hırsızımız iyidir” zihniyeti ile.
Sonra işler sarpa sarar, içinden çıkılmaz hal alır, siviller ülkeyi yönetemez duruma gelirler ve duruma ordu el koyar.

Ordu kaba bir güce sahiptir.
Kaba güç bütün hışmıyla yumruğunu indirdiğinde, hiç hak etmemiş insanlarda o yumruğun altında kalabilir ve zarar görebilir.
Bunun örnekleri vardır, ama kaba bir güçten, yumuşak bir davranış bekleyemeyiz.
Ordu ülke yönetmek için yetiştirilmemiştir, silah kullanmak için yetiştirilmiştir.
Siz nasıl ameliyat olurken ameliyatınızı bir marangoz veya oto boyacısı değil de bir cerrah yapsın isterseniz, ülkenizi de askerler değil, ülke yönetiminde bilgi ve beceriye sahip, diplomalı, eğitimli insanlar istemelisiniz, hırsız ve arsızlar değil.
Halkın zaafını bilerek bir doğu kurnazlığı ile onlara 50’şer kilo kömür dağıtarak oylarını avlayanları değil,
ülkenin her türlü maddi ve manevi varlığını satanları değil,
oğlunu şirket paraları ile Amerikalarda okuttuktan sonra hiçbirimizin rüyada bile göremeyeceği krediler ayarlayarak ona bir gemicik alabilenleri değil.

Aslında ülkemizde yönetime soyunanlara bir ibret olsun diye 27 mayıs bayramımız vardı.
O bayramın her kutlandığında siyasetçiler hafiften titrerdi.
Şimdi bu yok. Kenan Evren bu bayramı kaldırdı
Keşke bu bayram geri yerine konsa…

 Sedat Baysec