SOROS’CU CEMİL KOÇAK KİMDİR?

#SABANCI ÜNİVERSİTESİ, ABD’NİN YETİŞTİRİP GÖNDERDİĞİ BU ADAMLA NEREYE KOŞUYOR?

ve Tetikçi Prof. Dr. Cemil Koçak kimdir? ?

1956 İzmir doğumlu Cemil Koçak, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi doktorasından sonra, 1991 yılında Siyasal ve Sosyal Bilimler doçenti oldu.

Abdülhamid’in Mirası (1990) ile Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilimler Ödülü’nü kazanan (1991) Türk-Alman İlişkileri (1923-1939) (1991) adlı araştırmaları yayınlandı.

#CFR’den, #AB’den ve #Soros’tan hibe alan vakfın kurucu üyesi Prof. Dr. Cemil Koçak’ın; #Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Türk Ordusu hakkında bugüne kadar bilmediklerimizi nasıl anlattığını gördünüz.

Şimdi ben de size, Cemil Koçak’ın bilinmeyen geçmişini anlatacağım.

Yoksul bir ailenin çocuğu olan Cemil Koçak, ilkokuldan başlayıp Ankara’da Basın ve Yayın Yüksek Okulu’nu bitirene kadar hep parasal sıkıntı çekti ve belki biraz da bu yüzden sağlıklı bir sosyal hayat yaşayamadı, çok istemesine rağmen kızlarla arkadaşlık kuramadı, kadınlara yanaşamadı.

Ankara’da ABD Büyükelçiliği’ne yaptığı sık ziyaretler sonucunda, 1978 yılında, Woodrow Wilson Center’in verdiği bursla ABD’ye gitti ve Boston Üniversitesi’nde doktora yapmaya başladı.

Cemil Koçak, özlemini çektiği hayatı Boston’da yaşamaya başlar. Üniversitede kendisine yakın ilgi gösteren uzun sarı saçlı, yeşil gözlü bir kızla arkadaşlık kurar. Adı, Betsy Steiner olan bu güzel kız ona hayatında ilk kez cinselliği yaşatır.

Betsy’nin babası David Steiner, AIPAC (Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi)’nin başkanıdır. Cemil Koçak, AIPAC’ın ne olduğunu Betsy’ye sorduğunda, Amerika-İsrail ilişkilerini geliştirmeye çalışan bir sivil toplum örgütüdür, cevabını alır. Betsy, AIPAC’ın kuruluş sırasında aldığı özgün adının ‘Kamu İşleri Amerikan Siyonist Komitesi’ olduğunu söylemez, saklar.

Cemil Koçak, AIPAC’ın ABD Kongresi’nde çok sayıda yandaşı bulunan çok güçlü bir Siyonist lobi olduğunu çok sonraları öğrenir. Cemil Koçak, doktorasını bitirdikten hemen sonra Türkiye’ye dönmeyi düşünmez. Bir süre ABD’de kalıp deneyim kazanmak ister. Bu görüşünü David Steiner’e açar, kendisine bir iş bulunmasında yardımcı olmasını ister.

David Steiner bunu zevkle yapacağını söyler ve onu, Uncle Frank’a gönderir. Uncle Frank, Ulusal Güvenlik Örgütü (NSA)’nın en tepesindeki yetkilidir. Ve bu kurum, ABD’nin en geniş casusluk örgütüdür. NSA’da yapılan ve saatlerce süren sözlü sınavı Cemil Koçak kazanır. Sevinçle David Steiner’e teşekküre gider.

David Steiner, Cemil Koçak’ın NSA’daki sınavından başarıyla çıkmasından çok hoşnuttur ancak kafasında Cemil Koçak için başka bir plan vardır. David Steiner, eğer NSA’da çalışırsa Cemil Koçak’ın ABD’nin resmi bir kuruluşunda maaşlı bir eleman olacağını hatırlatır ve bu durumun ileride Cemil Koçak’a Türkiye’de sorunlar çıkarabileceğini vurgular.

David Steiner, NSA yerine, özel bir danışmanlık şirketi olan MAIN’de çalışmasını önerir ve Cemil Koçak’ın bu kuruluşun başkanı Jake Dauber’le görüşmesini sağlar. Cemil Koçak görüşmeye gitmeden önce, David Steiner şunları söyler: ‘MAİN, özel bir danışmanlık şirketi olmanın çok ötesinde önemli bir kuruluştur, bu fırsatı iyi değerlendir!’

Jake Dauber, hemen konuya girer ve Cemil Koçak’a şunları anlatır. ABD, küresel imparatorluğunu kurmak için başlıca üç tür araç kullanmaktadır:

Tetikçiler
Çakallar
ABD Ordusu

                       TETİKÇİLER

Bu tetikçileri, mafya örgütlerinin eli silahlı ayak takımı ile karıştırmayınız. Bizim tetikçilerimiz, en üst düzeyde eğitim almış akademisyenler, mühendisler, ekonomistler, finans analistleri ve hukukçulardan oluşur. Bizim bu tetikçilerimiz, görevlendirildikleri ülkelerde uydurma istihbarat raporları hazırlarlar, yalana dayalı kitaplar yazarlar. ABD yandaşı sivil toplum örgütleri kurup yönetirler. Uydurma kamuoyu araştırmaları yaparak halkı yönlendirirler. IMF ve Dünya Bankası kredileri olmadan yürütülmesi imkânsız büyük yatırım projeleri yapıp uygulanması için hükümetlere dayatırlar…

İşte bizim danışmanlık şirketimiz MAIN, bu alanda çalışmaktadır. Eğer sen de bizimle çalışmayı kabul edersen, bizim bir Akademik Hit Manimiz olacaksın. Senden, akademik bir tetikçimiz olarak beklentilerimiz şunlar olacaktır.

Türk tarihini, özellikle de Türk Kurtuluş Savaşı tarihini tersyüz edeceksin! Yayınlayacağın kitaplarla, yapacağın söyleşilerle Mustafa Kemal’i sıradanlaştıracaksın! Gerçi biz 60 yıldır Türk çocuklarının kendi tarihlerini okullarda öğrenmesini engelledik ama son yıllarda Türk halkına gerçek tarihlerini anlatan bazı yazarlar türedi… İşte sen, bunların yazdıklarını etkisizleştirecek kitaplar yazacak, konuşmalar yapacaksın! Mustafa Kemal’i ve Türk Ordusunu halkın gözünden düşürecek, sözde bilimsel makaleler, kitaplar yazacaksın. Kısacası, Türklerin gerçek geçmişlerini belleklerinden itina ile temizleyeceksin!

Beklediğimiz hizmetleri verebilmen için, seni Sabancı Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak sokacağız. Orası bizim ‘karagâhımız’dır… Orada hem iyi para alacak hem de destekleneceksin. Bir akademik tetikçi olarak orada çok sayıda yandaş bulacaksın… Bize bağlı televizyon kanalları ve gazeteler seni sık sık konuşma yapmaya çağıracaklar, sen bu fırsatları çok iyi değerlendireceksin. Rahat ol, biz Türkiye’de üniversitelerin tümüne ve medyanın da neredeyse tamamına çok sayıda tetikçilerimizi yerleştirdiğimiz için senin anlattıklarına karşı çıkacak akademisyen ya da yazar pek olmayacaktır…

                 ÇAKALLAR

Eğer bir ülkede görevlendirilen tetikçiler başarılı olamazlarsa, ‘Çakallar’ devreye girer. İki tür ‘Çakal’ vardır:

Öncü Çakallar: CIA, FBI, MI6, MOSSAD… Bunlar Öncü Çakallardır.

Öncü Çakallar; tehdit ederek, şantaj yaparak, rüşvet vererek, türlü yerlere bombalar yerleştirerek, asılsız ihbar mektupları üreterek, telefonları dinleyerek, sahte resmi belgeler düzenleyerek ve asılsız ihbar mektupları göndererek görev yaparlar.

Bugün T.C. Devleti’nin tüm bakanlıklarında, tüm kamu kuruluşlarında, Türk Ordusunun içinde, üniversitelerin tamamında, medyanın tamamına yakınında, işçi sendikalarında ve sivil toplum örgütlerinin tümünde bizim Öncü Çakallarımız görev yapmaktadır…

                      PARÇALAYICI ÇAKALLAR

IMF, Dünya Bankası, CFR, Trilateral, Bilderberg ve Siyonist Lobiler. İşte bunlar da Parçalayıcı Çakallardır. Çoğunlukla işi, Öncü Çakallar çözer, Parçalayıcı Çakallara pek sık iş düşmez. Bugüne kadar dünyada, Öncü Çakallarımızdan CIA, 160 ülkede hükümet devirdi…

                    ABD ORDUSU

Çakallar da başarısız olursa ki buna çok az rastlanır, işte o zaman paralı askerlerden oluşan ordu harekete geçer ve işi bitirir…

Jake Dauber, şirketine yeni katılan ‘Akademik Tetikçi’ Cemil Koçak’a son uyarılarda bulunur:

Sakın unutma: Bu görevinden eşin dâhil hiç kimseye söz etmeyeceksin!

Sakın unutma: Bizim örgütümüze giren bir daha çıkamaz!

Haydi, şimdi sana Türkiye’de başarılar diliyorum.

***

Prof. Dr. Cemil Koçak ile ilgili yukarıda anlattıklarımı hayretler içinde okuduğunuzu biliyorum. Yazdıklarımın gerçekten doğru olup olmadığını soracağınızı da biliyorum! Cevabım şudur.

Cemil Koçak; Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Türk Ordusu hakkında anlattıklarını belgeleriyle kanıtlasın, ben de onun hakkında yazdıklarımı belgeleriyle kanıtlayayım!

Hodri meydan!

Yılmaz Dikbaş