1951 TÜRKİYE GÜZELİ BELGİN DORUK

“Bir gün Yıldız Dergisinde bir genç kız ve bir erkek amatör oyuncu arandığını gördüm. Bütün gece dergiyi elimden bırakamadım. Acaba resmimi yollasam mı diye.
Kalktım, aynaya baktım. Kaşımı kaldırıp Scarlett gibi kendimi seyrettim.

Bendeki suratla artist olunamayacağına karar verdim. Ama yine içime sinmedi,
çekilmiş fotoğraflarımdan ikisini pembe zarflarından birine koyup bolca tükürükleyip kapattım.
Sonra da üstüne “Türkiye Yayınevi Cağaloğlu”, yazıp postaladım.
Ama hiç kimseye söylemeden.
Zaten patırtı gürültü içinde bu olayı unuttum gitti…

Bir hafta sonra Bakırköy sinemasında Jennifer Jones’in “Kanlı Dük” filmini izledim, 2 gözüm 2 çeşme eve döndüm. Evde babam sigara üstüne sigara içiyor… Annem elinde bir zarf burnuma uzatıp hesap vermemi istiyor. Sonradan öğrendim ki 540 kişi içinde 11 kız 10 erkek finale kalmış bunlardan biri de benim.
Babamın öfkesini anlıyordum da annemi kavrayamadım. Daha 4 yaşından itibaren beni sinemaya taşıyıp beynime tohumları eken o değil miydi?
Bir şekilde annemi ikna ettim ve nihayet o malum gün geldi.
Sabah erkenden kalktım. Dişlerimi iyice fırçaladım.
Kaşlarım gür kirpiklerim ise çok uzundu. Saçlarımı tepemde sıkı sıkı tutturdum. Siyah tafta eteğimi, beyaz bluzumu giydim. Annem de hazırlandı..
Babam bizimle hiç konuşmuyordu.
Annem yolda beni kazanamayacağıma ve buna üzülmemem gerektiğini inandırmaya çalışıyordu. Nihayet Turgut Demirağ‘ın Antfilm şirketine geldik…
İçerisi çok kalabalıktı. Kızların hepsi süslü, gösterişli ve çok güzeldiler.
Jüride rejisör ve İstanbul film‘in sahibi Faru Kenç, kameraman Enver Burçkin gazeteciler Sezai Soleli ve Oğuz Özdeş vardı. Derken beni çağırdılar. Heyecan içinde platoya girdim. Bütün ışıklar üzerime çevrildi. Biri saçlarımı açmamı söyledi.
Bir başkası profilimi görmek…

Eve dönerken annemle umutsuzduk. Bizim bu mutsuzluğumuz yalnızca babamın hoşuna gitti ve “tanrıya şükür boyunuzun ölçüsünü almışa benziyorsunuz.. Bu yaştan sonra yüreğime indireceksiniz. Artık adam gibi okur da bir meslek sahibi olursun” dedi. Ancak tam 10 gün sonra gelen mektup her şeyi değiştirdi…

Yıl 1951 yarışmanın birincisi bendim…”

-Belgin Doruk-
1951 Türkiye Güzeli…