BAYAN MI, KADIN MI?

SON ZAMANLARDA ORTAYA ÇIKAN “KADIN MI, BAYAN MI” TARTIŞMASINA GELEN YENİ BOYUT ?

Son zamanlarda “Bayan değil kadın!” diye bir tepki, lafı çıktı.. Kim çıkardı, nereden çıktı bilmem, ama bu saygın BAYAN kelimesinin geçmişinin iyi bilinmesini istedim.
Atatürk ilke ve inkılaplarının en önemli özelliklerinden biri, ayrıştırılmış toplumu millet haline getirmek ve eşit yurttaş yapmak idi.
Bu ilke uygulamalarından biri olan soyadı kanunu, tüm yurttaşlara; zengin fakir, müslim / gayrimüslim, zümre mensubu veya bir gariban olsun ayırt etmeksizin eşit insan haline getirme çabasıydı.

Daha da ötesi bazılarının ben soyluyum, ben seçkinim, ben daha üstünüm iddiasını bir hamlede boşa çıkaran herkesin soyunu bilmesini sağlayacak bir uygulama başlıyor idi..
Daha da ötesi bu kanunla birlikte paşa, hacı, hoca, efendi gibi lakaplar da kaldırılıyordu.
(Bugün kendisine efendi dedirtenlerin zararlarını hep birlikte yaşayarak görüyoruz.)

Tam bu noktada, tek bir hitap getirilmiştir.
Bundan böyle erkeklere BAY, kadınlara BAYAN diye hitap edilecektir. Ayrımsız.. Toplumun tüm erkekleri ve tüm kadınlarına eşit hitap getirilmiştir. Peki neden BAY ve BAYAN kelimesi seçilmiştir? İşte asıl maharet işte asıl incelik buradadır. 

Önce şu bilgiyi vermekten onur duyarım;
Orhun Yazıtları 1893‘te Danimarkalı dilbilimci Thomsen tarafından çözülmüştür.
Osmanlı devleti bu çalışmalarla pek yakından ilgilenmez. Ama sağ olsun Şemsettin Sami, kişisel olarak bu çalışmaları elinden geldiğince İstanbul’a taşımış, onun çalışmalarını da Necip Asım devam ettirmiştir.
Koca Osmanlı’da başka ilgilenen yoktur. Atatürk ise Necip Asım’ı takip etmiş ve onun eserlerinden Orhun Anıtlarını okumuştur.
Okuyan bir lidere bir öndere sahip olmanın güzelliği burada da kendini gösterir.

Şimdi konumuza tekrar dönelim:

Orhun Anıtlarında Bilge Kağan Doğu Yüzü 23’ün sonunda şu cümle yazar. “Çıgan bodunug BAY kıldım” Yani günümüz Türkçesi ile “Fakir halkı zengin kıldım” (yaptım) der.
BAY kelimesi özbeöz Türkçe kelimedir. Hiç bozulmadan gelmiştir. ZENGİN demektir.
Atatürk, Bilge Kağan’ın bu sözünden hareketle, 1910‘dan 1922‘ye kadar 12 yıl aralıksız savaşıp fakir ve bitap düşen Türk Halkına, soyadı kanununu hediye ederken, halkın üstünde tahakküm kuran daha önceden zengin ve seçkin olan tüm bağnazları, efendileri, hanedanları, kendini halkın üstünde tanımlayan soyluları bir kalemde darmadağın etmiş, fakir Türk halkını BAY kılmıştır.
Erkeklere BAY kadınlara BAYAN diye hitap edilmesini en uygun hitap tarzı olarak benimsetmiştir.
BAY ve BAYAN kelimeleri buradan gelmektedir.

Övünerek kullanılması gerekilen bir hitap tarzı iken “Bayan değil, kadın” tepkisinin Türk ve Atatürk düşmanları tarafından bilinçli bir şekilde bilinçsiz kadınlarımıza aşılandığını düşünüyorum.

Saygılarımla.
Kürşad Emre ÖĞRETMEK
Gazi Kemal Eğitim ve Kültür Derneği Genel Başkanı