AKP Hükümetlerinin uyguladığı Suriye politikasının yanlış olduğu, AKP Hükümetlerinin Türkiye’yi tam bir felakete sürüklediği konunun uzmanları ve yazarlar tarafından defalarca yazıldı, anlatıldı.
Duvardan ses geldi, AKP üst yönetiminden tık yok!
AKP Hükümetleri, Suriye politikasını bilerek, ABD ve İsrail’in paralelinde planlayarak ısrarla sürdürüyor.
Bu gidişin sonu sadece Türkiye ve Türk Milleti için felaket olacaktır.
AKP, yakasından paçasından tutulup demokratik yolla alaşağı edilmediği takdirde olacaklar bellidir;
-AKP, T.C Devletinin “Federe İslam Devletine” dönüştürülmesi ve kendisinin iktidarda tutulması karşılığında, Suriye’nin kuzeyinde bir “Kürt Devleti” kurulmasına izin vermek zorunda bırakılacaktır.
-“Federe İslam Devleti” hem ABD hem İsrail hem Rusya hem de İran’ın alkışlayacağı bir harekettir.
-ABD ve İsrail, bölgede ikinci bir İsrail olarak görev yapacak “Kürt Devletini” yıllardır planladıkları için destekleyecektir.
-Kürt Devletinin kurulması Rusya ve İran’ın da onaylayacağı bir yapıdır.
Rusya’nın PKK/PYD sempatizanı olduğu bilinen bir gerçektir.
Rusya’nın bu konuda Esad’ı ikna etmesi çok kolaydır.
İran ise kendisinden de parça kopartarak kurulması planlanan Irak’taki
“Kürt Devletini” Suriye’ye kaydırmaktan ve bölünmenin Türkiye’yi güçsüz düşüreceğini bildiğinden “Kürt Devletini” destekleyecektir.
Irak’ta kurulması başarılamayan “Kürt Devleti” AKP sayesinde Suriye’de kurulmaktadır…
ABD ve İsrail’in planının ikinci kısmına gelince;
Türkiye “Federe İslam Devletine” dönüştürülüp, İran’daki Mollalar Devriminde olduğu gibi on binlerce yurtsever aydın bir gecede asıldıktan sonra, Güneydoğu Anadolu Bölgesine “Özerklik” verilecek, birkaç sene sonra ise Suriye’deki Kürt Devleti ile birleştirilecektir.
Sonunda Türkiye’nin parçalanma süreci başlayacak ve Vatikan’ın, ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in isteği yerine gelmiş olacaktır.
Değerli Okurlar;
Bu bir komplo teorisi ve kötü senaryo yazmak değildir. Adamlar yıllardır bunu açıkça söylüyorlar! Siz inanıp inanmamakta elbette ki serbestsiniz.
AKP iktidarı ile başlayan defolu siyasetçiler ve soygun dönemi sonucu, Türkiye’yi yönetenlerin en gizli hesaplarını ele geçiren ABD ve İsrail istihbarat örgütleri AKP yönetimine istediklerini yaptırabilecek güce kavuştular. Artık ipin ucu puştun eline geçmiş, bir yabancı Büyükelçi, Türkiye’yi yönetenlerin masasına içinde yurtdışı hesapların olduğu dosyaları bırakacak hale gelmiştir!
Bu acı gerçeği reddedecek bir tane AKP üst yöneticisi var mı?
Gelin beraberce son yedi yılı birlikte gözden geçirelim;
-2011 yılı öncesinde, PYD diye bir sorunumuz var mıydı?
-2011 yılı öncesinde, Türkiye ile Suriye arasında PKK sorunu var mıydı?
-2011 yılı öncesinde, Türkiye Suriye ortak Bakanlar toplantısı yapmadı mı?
-2011 yılı öncesinde, bir yılda vizesiz 1,1 milyon Suriyeli Türkiye’yi turist olarak ziyaret etti. Türkiye’den de 1,6 milyon kişi Suriye’yi ziyaret etti.
İş adamları karşılıklı antlaşmalar yaptı.
Bunlar olmadı mı?
Peki, ne oldu da birlikte denize girebilecek kadar yakın dost iki lider ansızın kanlı-bıçaklı oldu?
“Efendim, Esat bizi dinlemedi, demokrasiye geçmedi, aramız ondan bozuldu” söylemi yalanın kuyruklusudur. Esat Ailesi 47 yıldır Suriye’yi yönetmiyor mu? Esad aynı Esad ama AKP’yi ne değiştirdi?
Ne olacak ABD ve İsrail istedi, AKP de hay hay, baş üstüne, emriniz olur dedi!
Katar Dışişleri Bakanı, “Esad rejimi yıkılsın diye, Suudi Arabistan ve biz Türkiye’ye para verip, dinci militanları destekledik” diye beyanat vermedi mi?
El-Kaide’nin türevleri olan örgüt militanları Türkiye’den otobüslerle gönderilmedi mi?
Bu sapık katiller Türk Hastanelerinde ücretsiz tedavi edilmediler mi?
AKP’li Türkeş; “Silahlar Türkmenlere gitmedi” demedi mi?
Sonucunda ne oldu?
Şimdilik ülkemizde ekmeğimizi çalan, huzurumuzu bozan 4 milyon Suriyeli var.
Türkiye’de şu an vatanı belli olmayan yaklaşık 400 bin çocuk var!
AKP bunlara 35 Milyar Dolar para harcandığını söylüyor!
Özgür Suriye Ordusu militanları “Maaşımızı dolar olarak verin” diye Türkiye’ye isyan ediyor!
Değerli Okurlar;
Burası krallık-hanlık-sultanlıkla yönetilen bir çadır devleti değildir.
Eğer Türkiye Cumhurbaşkanı “Biz Suriyeli misafirlerimiz için 35 Milyar Dolar harcadık” diyorsa bu paranın hesabını Türk Milletine vermek zorundadır.
-35 Milyar Doları, nereden bütçemizin hangi faslından, hangi uluslararası yardım fonundan verdiniz?
-Bu paraların teslim tarihlerinin belgeleri nerededir?
-Kimlere para verdiniz? Belgeleri nerededir?
-ÖSO militanlarına ne kadar miktarda para ve silah mühimmat verdiniz? Makbuzları nerededir?
Ülkeyi yönetenler, “Efendim, biz sadece Allah’a hesap veririz, gerisi devlet sırrıdır” masalına sığınmaya kalkarlarsa, bilsinler ki buna kimse inanmaz.
Türk Devletinin her kuruşunun hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır.
Ya Yüce Divanda ya da Divan-ı Harp’te!
Çünkü buna düpedüz “Asrın İhaneti” denir…
Sağlık ve başarı dileklerimle
10 Eylül 2018
Rifat Serdaroğlu