Bir süredir Amerika’da California Eyaletinin en güzel, en turistik şehirlerinden biri olan San Fransisko şehrindeyim.

Hani bir zamanlar kaçırmadığımız bir dizi vardı, “San Francisco Sokakları” diye.

Asi zencilerin peşine düşen kocaman polis arabalarının vızırdadığı, inişli çıkışlı sokaklarını seyrettiğimiz diziler.

Kelimenin tam anlamıyla gerçekten dünyanın en harika şehirlerinden biri diyebilirim.

• Yıllar önce seyrettiğim halde halen unutamadığım “ALKATRAZ KUŞÇUSU“ filminin çevrildiği yandaki resimde görülen Alcatras Adası‘ndaki hapisaneyi gezdim gördüm.

  1962 isyanından sonra müze olan bu hapisane artık sadece misafir kabul ediyor.

  Ama o hapisane Jandarmasının gece etrafı tarama feneri halen geceleri taramaya devam ediyor.

  Oraya gelen mahkümların adaya iner inmez ilk okudukları pano halen duruyor, Bizim de ilk okuduğumuz yazı bu:

“YASALARA UYMAMAKTA DİRENENLERİN SONU HAPİSANEDİR.
HAPİSANE KURALLARINA UYMAYANLARIN SONU ALCATRAZ HAPİSANESİDİR“
Bu yazıyı okuyunca aklıma geldi; Bizde Anayasa Mahkemesi kararlarına bile uyulmuyor, uymayanlar hangi CATRAZ‘a gidiyor?

Gardiyanlarca, en son firar eden 3 mahkümün yatağında yattığının sanılması için, mahkümlar kendi yataklarına koydukları betondan yapılmış (saçları da olan) kafa maketleri, halen aynı yataklarda duruyor.
Hiç koğuş yok, bütün mahkümlar tek başına hücrelerde kalıyormuş.
Hücrelerde yatak ve tuvalet için klozet ve musluk var, hücrelerin de daha kötüleri var.
Orada suç işleyenler, daha ağır şartlarda yaşayacağı daha kötü hücrelere kayıyor.
Görüldüğünde insan ürperiyor ve gayri ihtiyari “ALLAH KORUSUN” diyor.
Sadece 15 günde bir banyo yapıyorlar.
Banyolar tamamen açık olup, herkes birbirini görüyor.
Son firar edenlerin hücrelerinde kaçış için açtıkları delikleri açmakta kullandıkları yemek kaşıkları halen orada durmaktadır.
Her gün 4-5 gemi dolusu insan hapisaneyi görüp gezmeye geliyor.
Kişi başına giriş bedeli 25 dolar.
Sadece bu hapishaneyi ziyaretle hazineye giren parayı siz hesap edin.
Aptullah Esirci