SAPANCALI HAKKI BEY

TEŞKİLAT-I MAHSUSA KOMİTACILIĞINDAN İZMİT MEBUSLUĞUNA: SAPANCALI HAKKI BEY

Seydi Vakkas TOPRAK* yazıyor..

İttihat ve Terakki üyesi ve Teşkilat-ı Mahsusa komitacılarından olan Sapancalı Hakkı Bey, XX. yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye’de gelişen pek çok olayla birlikte anılan ancak hep arka planda kalmış olan bir şahsiyettir. Yakup Cemil, Atıf [Kamçıl], Kuşçubaşı Eşref, Cavit Bey, Kâzım Bey[Dirik], Kuşçubaşı Hacı Sami ve Eyüp Sabri gibi İttihatçı ve komitacılarla birlikte hareket etmiş, Türkiye tarihinde önemli olaylara adı karışmıştır. Mustafa Kemal ve Enver Paşa gibi önemli kişilerle dostluk kurmuştur. Birçok cephede savaşmış ve Yakup Cemil’le birlikte yargılanarak Kastamonu’ya sürgün edilmiştir. Bu çalışmada Sapancalı Hakkı Bey’in Osmanlı Devleti’nin son döneminde meydana gelen önemli olaylardaki rolleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarındaki faaliyetleri ele alınmıştır.

Sapancalı Hakkı Bey’in Ailesi ve Kısa Hayat Hikâyesi:

Asker ve siyaset adamı olan Sapancalı Hakkı Bey’in kökeni Halepli bir Türkmen ailesine dayanmaktadır. Babası Haleplioğlu Hacı Mehmed Ağa, annesi Şerife Hanım’dır. Ailesi göç ederek, o dönemde İZMİT sancak merkezine bağlı olan Sapanca ilçesine yerleşmişler. Koyun ticareti ile uğraşan Mehmed Ağa dürüst ve namuslu biri olarak tanınmıştır. Hakkı Bey, 1882’de Sapanca’da dünyaya gelmiştir. Mehmed Ağa’nın vefatından sonra Şerife Hanım iki oğlu ve iki kızıyla birlikte İstanbul’a göç ederek Cihangir semtine yerleşmiştir. Çocuklarından Hakkı’yı Beşiktaş Askerî Rüştiyesine, Baki’yi de Baytar Askerî Rüştiyesine göndermiştir. Askerî Rüştiyeden mezun olan Hakkı Bey, askerî idadîde okumak için Edirne’ye gitmiş, askerî idadîden sonra Harbiye Mektebine gitmek için tekrar İstanbul’a gelmiştir

1

.Sapancalı Hakkı Bey, Harbiye’den mezun olunca, 1 Eylül 1903 tarihinde merkezi Selanik olan III. Ordu’ya teğmen olarak tayin edilmiştir. İlk görevi Selanik Redif Alayına bağlı Toyran Redif Taburundaydı. Bu görevi sırasında bölgede etkin olan İttihatçıların önde gelenleriyle tanışmış, onların vasıtasıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girmiştir. Mesai arkadaşı Ömer Naci Bey onun Cemiyete girişine aracılık etmiştir

2

. Bu sırada kışladaki görevi Selanik’ten İşkodra’ya nakledilmiştir. Yeni görev yerinde Kazım [Dirik] Bey’le birlikte İttihat ve Terakki’nin şubesini açmış ve cemiyete üye kaydetmeye başlamıştır. Siyasi faaliyetlerinin İstanbul’da duyulması üzerine hakkında yakalama kararı çıkınca Karadağ’a firar etmiş ve bir yıl kadar orada kalmıştır. II. Meşrutiyetin ilanına kadar burada kalmış, meşrutiyetle birlikte özgürlüğüne kavuşmuş ve Selanik’e gelmiştir. Bir müddet daha Selanik Redif Taburunda hizmet ettikten sonra askerlikten ayrılmıştır. Subaylıktan ayrıldıktan sonra Selanik’te, İttihat ve Terakki’nin İşkodra Şubesi Kâtib-i Mesulu (şimdiki Genelsekreter) sıfatıyla Cemiyette çalışmıştır.

3

.Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki’nin gizli örgütü olan Teşkilat-ı Mahsusa adına Trablusgarp, Balkanlar, İran, Suriye ve Filistin’de görev yapmıştır. Hakkı Bey, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ticarete de başlamış, savaş sırasında da faaliyetlerini devam ettirmiştir. Hatta Romanya ile dış ticaret yaparken adı bazı yolsuzluk ve casusluk faaliyetlerine de karışmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra siyasetle de ilgilenmiştir. Osmanlı Mebusan Meclisi için yapılan seçimlerde aday olmuş ve İzmit mebusu seçilmiştir. Mütarekenin karışık siyasi ortamında bir müddet yurt dışında kalmışsa da zaferden sonra yurda dönmüştür. Cumhuriyet döneminde adı dönemin ilk siyasi yolsuzluk davasına karışmış, hapis ve memurluktan men cezalarına çarptırılmıştır. Sapancalı Hakkı Bey, 1937de İstanbul’daki evinde vefat etmiştir

4

. İttihat ve Terakki ile Teşkilatı Mahsûsa Fedailiği:

Sapancalı Hakkı Bey, İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra İttihad ve Terakki içerisinde ismi ön palana çıkan faal üyelerden biridir. Birçok iç ve dış olayda etkin rol oynamıştır. Meşrutiyetle beraber, İttihad ve Terakki içerisinde, Enver Bey’in etrafında toplanmış bir grup gözü pek subay, teşkilatın hedefleri doğrultusunda siyasî ve gizli askerî faaliyetlerde bulunmaya başlamıştır. Henüz adı konmamış olan bu fedai grubunu Enver Paşa, 1. Dünya Savaşının başladığı sırada Teşkilat-ı Mahsûsa ismiyle tarih sahnesine çıkarmıştır.

Teşkilat-ı Mahsûsa, 5 Ağustos 1914 tarihinde, Harbiye Nazırı Enver Paşa’ya bağlı olarak Süleyman Askerî Bey’in idaresi altında resmen kurulmuştur. Masrafları nezaretin örtülü ödeneğinden karşılanmıştır. Teşkilatta kimler yoktu ki: Sapancalı Hakkı, Kuşçubaşı Eşref ile kardeşi Selim Sami, Hüsrev Sami, Çerkez Reşit, İskeçeli Arif, Şehreminili Çerkez Sadık, Filibeli Halim Cavit, Kırkkiliseli Ali Rıza, İsmail Canbulat, Trabzonlu Rıza, Yüzbaşı İhsan, Hüsamettin [Ertürk], Ohrili Eyüp Sabri, İzmitli Mümtaz, Teğmen Atıf [Kamçıl] ve Yakup Cemil gibi pek çok fedai ve silahşor Teşkilat-ı Mahsûsa’da görev almıştır

5

.Selanik’teki ilk görevi sırasında İttihad ve Terakki’ye iştirak eden Sapancalı Hakkı Bey teşkilatın faal bir üyesi olarak çalışmıştır. Cemiyete eleman kazandırmak için de uğraşmıştır. Sonradan cemiyetin namlı silahşoru olan Yakup Cemil’in teşkilata katılması onun vesilesiyle olmuştur. Yakup Cemil, Rumeli’de eşkıya takibinde birlikte çalıştığı subay arkadaşı Sapancalı Hakkı Bey’in kendisini İttihad ve Terakki’ye katılması için ikna ettiğini ifade etmiştir. Selanik’te, Mithat Şükrü’nün evinde yapılan, cemiyete girişinin ilk adımı olan yemin törenine de iki arkadaş birlikte gitmiş, Sapancalı Hakkı Bey aday Yakup Cemil’e kefil olmuştur.

MEHAZLAR: * Doç. Dr. Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, seyditoprak@gmail.com1 Galib Vardar, İttihâd ve Terakki İçinde Dönenler, haz. Samih Nafiz Tansu, Yeni Zamanlar Yay., İstanbul, 2003, s. 439-440.2 Taner Aslan, “İttihâd-ı Osmanî’den Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne”, Bilig, 47 (2008), s. 103-104.   3 Hasan İzzettin Dinamo, Kutsal İsyan, II, Mey Yay., İstanbul 1977, s. 170-171; Vardar, İttihâd ve Terakki İçinde Dönenler, s. 439-440; Soner Yalçın, Teşkilat’ın İki Silahşoru, Doğan Kitap Yay., İstanbul, 2008, s. 298. Sapancalı Hakkı’nın bu ayrılığı askerlikten kesin bir kopuş değildir. Enver Bey’in emrinde, Cemiyetin amaçları doğrultusunda, gizli faaliyetlere devam etmiştir. Hakkı Bey, Babıali Baskınından sonra kesin olarak askeriyeden ihraç edilmiştir.4 Vardar, İttihâd ve Terakki İçinde Dönenler, s. 440-443.5 Philip Stoddard, Teşkilât-ı Mahsusa, çev. Tansel Demirel, Araba Yay., İstanbul 1993, s. 47-49.6 Yalçın, Teşkilat’ın İki Silahşoru, s. 26-27; İlyas Kara, Teşkilat’ın Silahşoru Yakup Cemil, Kum Saati Yay., İstanbul