KİRLİ AŞKLAR
MENDERES’İN METRESLERİ

Türkiye Cumhuriyeti tarihine damga vurmuş isimlerden birisidir Adnan Menderes..

Menderes‘in siyasi hataları ve ihanetlerinden başka birde, kendi ailesine, kendi evine, kendi eşine, yapmış olduğu ihanetler var ki, değil muhafazakar kesim, dünyada hiçbir görüşün, ideolojinin, ya da yaşam tarzının kabul edemeyeceği bir İhanet zinciridir.

İlginçtir ki dindar görünen, kadını çarşafa saklayan muhafazakarlar, başkasının kadını söz konusu olunca, ne aile, ne örf, ne adet, ne utanma, ne arlanma, ne din, ne iman söz konusu olur.
Menderes metresleri ile maceralar yaşarken, hükümetin şairi, Kumar borçlarına batmış Necip Fazıl kendi hanımının başının açık olmasını görmezden geliyor, “örtüsüz kadın, perdesiz eve benzer” diyor, Menderes‘in verdiği tüyü bitmemiş yetim hakkı olan devletin örtülü ödenek paralarıyla besleniyordu.

Gelelim demokrasi şehidi(!) Menderes‘in aşklarına (metresleri)..

Menderes’in kayıtlara geçmiş İlk Aşkı Mukaddes hanımdır.
Mukaddes hanımla ilk milletvekili seçildiği yıllarda tanışır.
Yaklaşık 12 yıl boyunca Aşk yaşarlar..
Tanıştıklarında Mukaddes Hanım‘ın eşi ölmüş kendisi dul kalmıştır.
Mukaddes hanım eski Konya valisi Hayri Vaner‘in kızı, çalışma bakanı Sadi Irmak‘ın baldızıdır.
Menderes ise evlidir. Menderes‘in Mukaddes Hanımla olan aşkı Ayhan Aydan Hanım’la tanışmasından sonra bitmiştir.

1950 yılının ekim ayının içinde Ziraat Bankası umum müdürü Mithat Dülge başbakan Menderes‘in de katıldığı bir davet düzenler.
Mithat beyin yeğeni opera sanatçısı, evli, 2 çocuk annesi Ayhan AYDAN da davetliler arasındadır. Menderes, Sakarya milletvekili Rıfat kadızade ile sohbet ederken Ayhan Hanım gözüne ilişir ve Rıfat kadızade‘ye;
~Kimdir bu bayan, diye sorar.
Rıfat kadızade Mithat Bey’in yeğeni Ayhan Hanım olduğunu söyler.
Menderes hiçbir şey söylemeden Ayhan Hanım’a doğru yürür tanışır ve,
~Burada çok duman oldu, bahçeye çıkalım, der ve elinden tutup bahçeye çıkartır.
Gece boyunca birlikte dolaşırlar..
Menderes, Ayhan Hanım’ın elini gece boyunca hiç bırakmaz.
Ayhan AYDAN‘ın 5 yada 6 yaşlarında bir oğlu vardır.
Çocuk daha sonra yaklaşık 15 yada 16 yaşında iken Londra‘da trafik kazasında ölür.

Menderes, Ayhan Aydan‘a çok düşkündür, o kadar düşkündür ki, tanıştığı gün şoförüyle birlikte bir araç tahsis edecek kadar ileri gider. (Devleti babasının çiftliği sanır)
(Aracın asıl sahibi, şoförün maaşını ödeyen TÜRK MİLLETİ desek, eminim bunu kimse umursamayacaktır)

Bir gün gazinoda birlikte eğlendikten sonra çıkışta Ayhan AYDAN‘ın çok sevdiği küpelerinden biri kaybolur.
Menderes gazinoyu kapattırır, araçların farlarını da yaktırır, korumalar dahil orada bulunan herkese küpeyi arattırır.

Menderes kıskançtır da Ayhan Aydan hanımı araçsız ve şoförsüz hiç bir yere göndermez.
Çalıştırmaz, evinde oturtur, ayaklarını yıkatırdı.

Bir gün ailesini kaybetmiş bir hukuk fakültesi öğrencisi Ayhan AYDAN hanımdan yardım ister, tabi Ayhan hanımda durumu menderese anlatır.
Menderes;
~Kimdi o,, sen nerelere gidiyorsun diye tokatlar..

Ayhan hanım evlidir. Menderes ile görüşmelerini Aydan hanımın annesinin evinde yaparlar.
Aydan Ayhan hanımın eşi, ünlü müzik gurubu Türk beşliler den Hasan Ferit Alnar‘dır.

Eşini aldatıyor olmak Ayhan Aydan hanıma ağır gelmektedir.
Menderes çareyi bulur.
Ayhan AYDAN hanımı eşinden istemek. Öylede yapar;
Kocasına,
~ Boşa karını, ben alacağım der. Ve Ayhan hanım boşanır.
Kocası ve gurubundaki arkadaşları devlet sanatçısı olur.

Ayhan AYDAN hanım Menderes’ten çocuğu olsun istemektedir.
İki kez hamile kalır ve düşük yapar..
Üçüncü hamile kalmasında ise 8 aylık bir çocuk dünyaya getirir.
Çocuk doğumdan sonra ölür. Ölüm sebebi evde doğum(!) olsa da konu kasıtlı ölüm olarak Menderes’in yargılandığı mahkemeye taşınmıştır.

Çocuğun hastanede değil evde dünyaya gelmesi, öldükten sonra kayıtsız defnedilmesi ve çocuğun vücudunda çıkık izlerine rastlanması “öldürülmüş olabileceği” şüphesini doğurdu.
Ayhan Aydan konusunu kapatmadan küçük bir not daha,
Aydan hanımın opera gösterilerine Menderes hiç gitmemiştir.
Lakin dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar her gösterisine gitmiş, sahneden sonra Aydan hanımı yanına oturtur ve elini tutar bırakmazdı.
Celal Bayar konusu benim de ilgincime gitti ama hiç bir yorum yapamıyorum.

Menderes’in metres yada aşk halkalarından birisi de Suzan Sözen aşkıdır.

Polis okulunda hocalık yapan Ferit sözen‘in tayini Gümüşhane‘ye çıkar,
Ferit ve eşi Suzan Gümüşhane‘ye gitmek istemezler.
Suzan Hanım çareler aramaya başlar Tarabya’da pirinç Osman adında biriyle tanışır, onun aracılığı ile de Menderes‘e ulaşır Menderes‘le tanışır.
Şıpsevdi Menderes de Suzan SÖZEN Hanım’a aşık olur.
Suzan Hanım‘ın kocasının tayini durdurulur, Hatta Ferit Sözen İstanbul emniyet müdürü olarak atanır.

Menderes, Suzan hanımla evinde görüşür. Menderes, eve geldiği zaman kocası Ferit evden çıkmış oluyordu, Dışarıya çıkmış ise Menderes’in evden gittiğini gösteren pencere de parolaları olurdu, parolayı gören koca Ferit eve gelebilirdi..

Menderes, devlet işlerini unutup Suzan Hanım‘la ateşli ve şehvetli aylar yıllar geçirirken, Suzan Hanım‘ın eşi Ferit‘de emniyetin başında Istanbul‘u haraca bağlamış esnafı yakmaktadır.
Menderes‘in yargılanmasında Suzan Sözen‘e kendisine örtülü ödenekten verilen 180.000 tl sorulmuştur, yanıt verememiştir.

Aslında konu ve detaylar çok ve uzun.
Lakin hem okuyanı sıkmamak, hem de midemin bulanmasından dolayı kısa kesmek istiyorum.
Bazı yazıları hazırlamak günler alır.
Ne kadar uzarsa o kadar keyf verir.
Ama bu konu en başından beri bende bunaltı yapıyor.
Oy devşirme için ezanı arapça okutan Menderes, devletin kendisine verdiği olanakları kötüye kullanıp, kendisine emanet edilen milletin namusunu evli, çocuklu Türk kadınlarıyla aşk yaşamakta kullanıyor, devlet işlerine zaman ayıramıyordu..
Midemin bulanması normal değil mi?

                                                 #sadettinyaylacı   

Y O R U M L A R          : 

Menderes‘in ahlak dışı bu davranışları, sadece kendisini değil, İstiklal Savaşı Kahramanı, Atatürk‘ün Başbakanı Celal BAYAR ve diğer arkadaşlarını da felaketin eşiğine getirdi.