Monterey.
Bizim Kuşadası sahil şehrimizin kardeş şehri Monterey.
Kuşadası ege sahillerine açılmış, Monterey ise Büyük Okyanus sahiline açılmış bir gemi gibi.

Devasa akvaryumların olduğu bu şehre, dünyanın her yerinden bu akvaryumları görmek için gelenler var. Benim de merak edip gittiğim bu şehirde şimdiye kadar görmediğim, içinde her tür deniz hayvanlarının bulunduğu akvaryumlar(aguarium) var.
Penguenlere elinizle mama verebilirsiniz.
Hiç görmediğiniz deniz hayvanlarını burada görebilirsiniz. Resimde torunum Alara, ben ve arka planda insandan daha büyük köpek balıklarını yakından görüyorsunuz.
Balık lokantalarında ülkemizde adı duyulmamış balık çeşitlerinin yemekleri var.
Crystal Fish restoranda yediğimiz balıkların lezzeti mükemmel idi.
Soframıza getirilen pişmemiş bazı deniz ürünlerini yemek istemeyince, 6 yaşındaki torunum Alara benim önümdekileri de habire götürüyordu.
Sahilde gezinmek çok keyifli. San Francisco‘nun alt kesimleriyle Monterey ve komşu şehirler tamamen okyanus kenarında konuşlandırılmış ve genelde düzlük yerleşim bölgeleridir.
Burada okyanus kenarında durup etrafı seyrederken, ister istemez, Allah korusun, “bir deniz depremi olsa da tsunami kabarması oluşsa buraların hali ne olur” diye ürpermişimdir, çünkü bu bölge ileri derecede deprem bölgesidir.
35.000 cıvarında esas nüfusa sahip olan Monterey, çok turist çekmekte olup, aynı zamanda bizim Kuşadası ile kardeş şehirdir. Turistik eşya satan bir yerde Kuşadası/TURKEY yazılı resimler gördüm.
Yalnız şu iyi biline ki, Monterey‘in insanları bizim Kuşadası‘na gelseler, kendilerine soracakları ilk soru şu olacaktır: –“Biz neden bu kardeşlerimiz gibi, güler yüzlü, misafirperver, candan, samimi insanlar olarak yetişmemişiz? Ve biz neden burada dünyaya gelmemişiz?” diyeceklerdir.
Aradaki fark bu kadar büyük.
     Aptullah Esirci