KIBRIS’TAKİ OMURGASIZLAR

Kıbrıs’taki omurgasızlar

Kıbrıs’taki omurgasızlar

Prof. Dr. Ata Atun yazdı…

Aramızda çok sayıda Grekofiller (Rum hayranları),
AB’nin para ile tutulmuş destekçileri ile
ABD’nin, profesyonelce yetiştirilmiş ve aramıza serpiştirilmiş provokatörleri bulunmaktadır.
Bu üç grup, üç koldan Türkiye düşmanlığının yaratılması,
KKTC’nin lağvedilmesi,
Türkiye’nin garantörlüğünün iptal edilmesi ve
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ada’dan gitmesi için akla gelen her tür girişimi ve düzenbazlığı yapmaktadır.

Şimdi dövizin son birkaç aydır girdiği yükseliş süreci, bu yıkıcı gruplar için bulunmaz bir nimet oldu.

Amaç ve hedefleri, dövizin yükselişini bahane edip, Türk parasından ve Türkiye’den kurtulmak için elden geleni yapıp, tansiyonu yükseltmektir.

KKTC’de yaşayan ve KKTC’nin her nimetinden faydalanan ama hâlâ daha özgür olmayı, egemen olmayı, para ile ölçmeyi marifet sayan ve aralarında bazı akademisyenlerin de yer aldığı bu omurgasız, dik durmayı bilmeyen ve kendi ayakları üzerinde durmayı bilmeyen kişileri görmek gerçekten çok üzücü.

ZULÜM GÜNLERİ UNUTULDU

1974 öncesinde Kıbrıslı Türklerin Ada’da, ikinci sınıf vatandaş olarak kabul edilen Hıristiyan Maronit, Latin ve Ermeni’lerden sonra üçüncü sınıf vatandaş konumunda yaşamlarını sürdürmeye mecbur bırakıldığını, 1960 Anayasası’nda devletin ve Ada’nın ortağı oldukları yazmasına rağmen hiçbir haklarının olmadığını, her fırsat ve koşulda aşağılandıklarını,

Rumlarla aynı yer ve statüde çalışsalar bile daha az maaş almaya mahkûm edildiklerini,

devlet dairelerinde, politik reklam amaçlı çalıştırılan tek tük Kıbrıslı Türk’ün hiçbir yetkilerinin olmadığını ve mevkilerinde göstermelik oturtulduklarını,

Rum mahkemelerinde hiçbir davada Türklerin haklı bulunmadığını,

Türklerin Rumlardan toprak almasının yasaklandığını ama Rumların Türklerden toprak almasının serbest bırakıldığını ve teşvik edildiğini,

göstermelik birkaç Kıbrıslı Türk’ün dışında hiçbir Kıbrıslı Türk’e ithalat izni verilmediğini,

Türk köylerinde elektrik ve suyun olmadığını, yollarının ise Türk köyü olmaları nedeni ile kasten yapılmadığını ve de en önemlisi Kıbrıs Türkünü veya Türklerini kalleşçe öldüren hiçbir Rum’a ceza verilmediğini tüm bunlara ilaveten de 1974 öncesi yaşadığımız fakirliği, sefaleti, işsizliği, mağaralarda yaşamak zorunda kalanlarımızı unutmuşa benziyorlar.

Bu omurgasız, şahsiyetsiz ve onursuz vatandaşlarımız, özgürlüklerini ve egemenliklerini terazinin bir kefesine, aldıkları maaşı da terazinin diğer kefesine koyarak, kan ve gözyaşı pahasına anavatanımız Türkiye’nin sonsuz ve sınırsız desteği ile kurmayı başardığımız KKTC’mizden euro maaş almak uğruna vazgeçmekten ve Türkiye’yi KKTC’den kovmaktan bahsediyorlar ve utanmadan sıkılmadan bu fikirlerini de yaymaya çalışıyorlar.