FRANSIZ DEDOLA’NIN 3’ÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNE ATATÜRK ÇİZGİSİ UYARISI

İsmi Loulou Dedola. Fransa’da yaşıyor. Birlikte Avrupa ve Afrika’da çok seyahat etmiş olduğu RCO müzik grubunun lideri, yazarı ve bestecisidir. Aynı zamanda roman yazarı, sinema ve çizgi roman senaryo yazarıdır. Özellikle de Mustafa Kemal Atatürk hakkında (üzerine) bir çizgi roman yazdı.

 Atatürk hassasiyetim nasıl oluştu?

Atatürk için tutkum; tarihi ve özellikle de 20. yüzyıl tarihini incelemeye başlamamla oluştu. Bu kişiliği keşfettiğimde kendisinin bütün insancıl (hümanist) ve ilerici (progresist) felsefelerin kavuşma noktasında olduğumu anladım. Fakat Atatürk’ü keşfetmeye iten gerçekten kişisel bir çalışmam oldu. Dolayısıyla Fransa’da yeterince Kemal Atatürk konusunu çalışmadıklarını düşünüyorum.

Çok geniş kapsamlı araştırmalar yapmış, özellikle Glénat Yayınları için “Türk Baba” isimli kitabımı yazarken. Mustafa Kemal Atatürk hakkında o zamana kadar çok okumuş, fakat bu bir tarih kitabı değil. Bu neredeyse bir “azizlerin hayat öyküsü” kitabı. Bu yüzden çoğunlukla Mustafa Kemal’i seven insanların sözlü ifadelerinden ilham almış. Bu kitapta insanların neden Mustafa Kemal’i sevdiklerini göstermek istedim.

Batı’nın önemli bir bölümünde benim yaklaşımımın aksine Türkiye, Türk ve Atatürk karşıtlığı görülmekte olmasını şöyle ifade edebilirim;

Bu konu hakkındaki düşüncelerimi şimdiye dek çok kez anlattım. Bence insanlar kötü niyetli vaizler tarafından taciz (istismar) ediliyor. Kemal, Türkiye’yi yok olmasına yönlendiren bir sistemle bağlantısını koparmak istedi. Diğerleri bu eski sisteme geri dönmek istiyor. Bu politik bir tartışma. Ancak bu uydurma bilgileri yayma hakkını vermez. Türkiye’nin medyadaki imajı iki devletin hükümetleri arasındaki ilişkinin niteliğine göre değişmektedir. Maalesef, çok büyük çapta sahte bilgiler dönemindeyiz. Ancak Fransızların Türkiye konusundaki endişeleri sakin ve iyi tartışılan bir anlatıma direnemiyor. Bu genellikle yaptığım şeydir. Her iki ülkenin halkını bir araya getirebilen çok fazla konu var. Kemal’in Fransızca konuşan birisi olduğunu da asla unutmayın.

 Fransa’dan Türkiye’ye baktığımızda nasıl bir Türkiye portresi var?

Öncelikle yinelemeliyim ki ben kendimi Kemalist olarak görüyorum. Kemalist olmaktan da gurur duyuyorum. Yaşam felsefemi Kemalizm düşüncesini canlandırmak üzerine kurdum. Fransa’dan baktığımda, 21. yüzyılı barış ve ilerlemeye doğru dönüştürmekte Türkiye’nin çok büyük bir rolü olduğunu hissediyorum. Tarihi ve coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’nin oynayacağı rol çok büyük. İnsanlar, Kemalizmin temelini anladıklarında, bilinci ve bilgisi olan hiç kimse Kemal’e saldırmaz. Kemalizm evrensel bir değerdir. 21. yüzyılda yaşadığımız tüm sorunların çözümü Kemalizmde. Bundan yüzde yüz eminim.

Türkleri çok seviyorum ve size söz veriyorum, yakında aranızda olacağım.  Mustafa Kemal’in askerleriyiz!

Fırsat buldukça Afrika ülkelerine giden Fransız müzisyen ve yazar Loulou Dedola, Atatürk’ü ve Kemalizmi Afrikalı çocuklara anlatıyor. Dedola, sorunlarla boğuşan Afrika için de çözümün Kemalizm olduğunu söylüyor.