15 Mart 12 tarihinde akşamüzeri saatlerinde FLASH televizyonunda yayınlanan bir haberde, merhum Necmettin Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan paralarının kaçırılması nedeniyle kardeşlerini mahkemeye verdiği flaşlanıyor.
İkinci bir haber daha yayınlanıyor, burada da konu Saadet Partisinin paralarının merhum Necmettin Erbakan’ın çocukları tarafından yendiği söyleniyor.
Bir görüşme yayınlanıyor, bu görüşmede, partinin kurucularından, ünlü Türk siyaset adamlarından eski bakan Oğuzhan Asiltürk’e soruluyor,
-“siz cihat paralarının yendiğini söylemişsiniz efendim öyle mi?
Asiltürk cevaplıyor: -Evet
Sorgulayan itiraz ediyor,
-“Erbakan hocam öyle şey yapmaz efendim” anlamında sözler sarfediyor.
Asiltürk kızıyor:
-“Erbakan hoca yedi demedim, çocukları yedi dedim, terbiyesiz”…..
Ülkemizde az rastlanır şok haberlerden biridir bu haber.
Oğuzhan Asiltürk’ün, asil bir Türk’e yakışan bu davranışı büyük takdir topladı.
Zeynep Erbakan’ın Oğuzhan Asiltürk’e cephe alacağı beklenirken, kardeşlerine hesap sorup, netice alamayınca, kardeşlerini mahkemeye vermesi daha da büyük takdir topladı ve böylece sayın Asiltürk’ün haklılığı da onaylanmış oldu.
Bazı Saadet Partililer “o paralar cihat için toplandı, cihat için verdiğimiz paralar nasıl yenir, inanamam” diye isyan etmektedirler.
Tabii ki ortada bir sürü sorular dolaşmaya başladı:
Numan Kurtulmuş, genel başkan olarak bu paraları isteyince ortada para olmadığı için mi diskalifiye edildi?
Kamalak genel başkan olarak bu paraların hesabını sormadı mı? Sorduysa paralar nerede, sormadıysa neden sormadı?
Fatih Erbakan’ın genel başkanlık yarışını kaybedince paniğe kapıldığı ve şehir şehir gezip puan toplamaya çalıştığı, bu gezilerin semeresi alınınca yeni bir genel kurul toplayıp genel başkan seçilerek kayıp para derdinden kurtulmaya çalıştığı söylentisi doğru mu?
Bunlar doğru ise Erbakanların hali nice olur?
“Erbakan hocamıza sadakat şerefimizdir” diye sloganlar atıp partinin param parça olmasına neden olanlar vicdan azabı duyacaklar mı?
Merhum Erbakan gibi tecrübeli bir devlet adamı nasıl olur da partinin parasını oğluna, kızına, damadına emanet eder, ‘ben ölünce onlar sayemde zengin olsunlar’ diye art niyetli düşünceyle yapmış olabilir mi?
Merhum Erbakan şimdi canlanıp çoluk çocuğuna hesap soramayacağına göre, bu büyük günahı işlediği için kendisinden hesap sorulacak mı?
‘Biz hocamıza o parayı cihat parası olarak verdik, kendileri zengin olsun diye değil’ diyenler, bundan sonra bu cihat paralarını kime güvenip verecekler?
Nasıl cihat yapacaklar?