YENİ DEVRİMCİLER GELDİ !

Hergün başka ama aynı çatı altında bir yapılanmaya şahit oluyoruz. Dün Ermenilerin iddialarına, bugün çok akıllıca yürüttükleri ve başını çektikleri sözde Rum, Süryani soykırımlarına, şimdi bir de “Devrimci Lazlar” ekleniyor.

O kadar sistemli kurulmuşlar ki, kendi içlerinde önce birbirlerine tam bir destek, öyle bir destek ki, sırf TÜRKİYE CUMHURİYETİne karşı olmak için – belki de – hiç araştırmadan, sormadan:

– 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız, bir anda Ermeni çocuklarının kanları üzerine ilan edilmiş oluyor.

– 19 Mayıs 1919 Atatürkü anma Gençlik ve Spor Bayramımız, sözde Pontus Rum soykırımı, coğrafyadan Hristiyan halkın silinmesi, Laz dilinin ve kültürünün imhası soykırımı ilan ediliyor.

– Atatürk, bir anda Laz düşmanı, katliamcısı yapılıyor,

– Ermeni Taşnak Hoybun partisi olan HDP’nin Ermeni milletvekili Garo Paylan Halk kahramanı gibi gösteriliyor,

– Türkün Bahar bayramı olan Nevruz‘u teröre alet eden PKK’lılara sözde Nevruz’da destek veriliyor.

Tüm bunları yaparken, mağdur edebiyatı uygulayarak, kendilerini ama soykırıma ama asimilasyona uğramış gibi gösterip, yavaş yavaş 1915 olayları gibi önce birlikteliklerini oluşturuyorlar, içeride kamuoyu ile destek topluyorlar, dış basın ile yakın ilişki kuruyorlar, sonrada, sonrası malum, kendi ocaklarında kendileri tarafından çıkarılacak kıvılcıma gaz dökerek, Türkiye Cumhuriyetine karşı karalama propagandası yapıp, dış güçlerin ülkemiz üzerinde daha fazla yaptırımlarına sebep olup; isimlerini duyuracaklar, sözde mağduriyetlerini anlatacaklar.

İnsanlıktan bahseden, sözde mağdur olmuş bu kişilere:

– Erzincan civarında ve Agavir köyünde katledilen çocuk, kadın, ihtiyarlardan,

– Bayburt‘daki Ermeni mezaliminden: Katledilen çocuklara ve kadınlardan,

– Erzurumda kuyulara doldurularak katledilen halkımızdan,

– Van‘da, işgalci Rus komutanları bile insafa getiren caddelerde sokaklarda katledilmiş insanlarımızdan,

– Taşnak subayının 1920 yılında Beyazıt-Vaaram bölgesinden yazdığı, Bütün erkekleri, kadınları ve çocukları topladım, benim tarafımdan atıldıkları kuyuların içinde kayalarla ezerek hepsinin hayatına son verdim.” demesinden,

– Karadeniz bölgemizde, Rumların ve Ermenilerin Rus işgalci ordularının üniformalarını giyerek halkımızı nasıl katlettiğinden bahsettiğimiz zaman, hep karşılaştığımız, soranın da karşılaşacağı ruhsuzca gösterdikleri sessiz alçakça bir tavırdır.

İddialarında kendilerini sorgulamayanlar, karşı tarafın masumlarına acımayanlar her zaman en tehlikeli insanlardır. İşte bu “Devrimci Lazlar” da, “ Devrimci Karadeniz” gibi ve çatısı altında toplandıkları TAŞNAK HOYBUN gibi Türk düşmanı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin haini bir yapıdır. Kınıyoruz !

Savundukları sözde demokrasi yolunda, bizlerde aynı yolu kullanarak ama demokratik haklarımız ile bu yapının da üzerine gideceğiz.

Bizim mağdurlarımızı tanımayan, dile getirmeyen hiç bir fikri, ideolajiyi, kişiyi, grubu, siyasi partiyi, ülkeyi tanımıyoruz, tanımayacağız !!!…

F. Özonur