BERBER MEHMET KARA, ŞER MÜŞTERİ VE KUTSAL İMZA

Çaycuma’lı maden işçisi ve aynı zamanda traş aletlerinin bulunduğu bir sandıkla taşımalı Berberlik yapar Mehmet Kara.
Hasta babasına bakar.
4 çocuğu için müthiş bir hayat mücadelesi verir.
Köyünde okul yok.
Devlet yetkililerinin kapısını çalar defalarca, amelelik yapar arkadaşlarıyla birlikte, ama o okul yapılır.
Köylüsü ‘Muhtar ol’ der, ama “benim başkaca hedeflerim var” der ve kabul etmez.
Bu arada Zonguldak işçi hareketlerinin tümünde etkin çalışır.
Gönül verdiği bir parti lideri var, Peşinden gider büyük bir sevda ile, ama bir gün o partiden, bir nedenle küser ayrılır.
Mehmet Kara, aynı zamanda dindar bir aileden gelmektedir.
Din mefhumunu öne alan başka bir partili arkadaşı onu etkileyip partisine çekmeye çalışır.
Berber Mehmet, o arkadaşına “Atatürk’ü anlat bana“ der, Çok iyi anlatır arkadaşı Atatürk’ü ona.
Arkadaşı samimi görünür, Atatürk sevgisinde.
O partide geçer, çalışmaya başlar artık Berber Mehmet.
Çevresinde etkin olduğu için arkadaşlarını da getirir o partiye.
Ama bir gün partililer arasındaki bir sohbette, başka bir partili büyük tarih bilincine sahiplik edasıyla, Ata için şerefsizce bir söz sarfeder; SELANİK’Lİ VELEDİ ZİNA’ der.
Mehmet Bey, Hemen kalkar ayağa arka sıralardan ve size bir sorum var der; Madem ki Atatürk VELEDİ ZİNA idi, Sizin VELEDİ ZİNANIZ neredeydi? Niye kendi VELEDİ ZİNANIZI ileri sürüp, kendi VELEDİ ZİNANIZ ile kurtarmadınız memleketi? Ben ekmeğimden vazgeçerim, Atamdan vaz geçmem arkadaş’ demiş, ve getirdiği arkadaşlarıyla birlikte o partiyi de bırakmış.
İlgilenmez olmuş partilerle, güveni kalmadığından.
Berber Mehmet, hayat mücadelesi için Ankara’ya taşınır.
Yenimahalle’de Berber dükkanı açar, mesleğinde ve dost edinmede çok başarılıdır.
Siyasetin en çok konuşulduğu yerlerden birisi de berberhanelerdir.
Müşterilerinden Musa ÇİÇEK, iktidar partisinin etkin bir üyesidir.
Mehmet Kara bazı nedenlerle sıkıntı içindedir, bu müşterisinin baskısına boyun eğer, o partiye üye olur.
Bir müddet iyi gider dostlukları.
Ama bir gün o partizan arkadaşı, birazda ilerletilen arkadaşlığına da güvenerek; “Mehmet bey senden bir ricam var, şu camdaki K.Atatürk İmzasını oradan söküp kaldır” der.
Kibarca kabul etmez Mehmet KARA.
Ata düşmanı Musa ÇİÇEK ısrar eder ve “O imzayı camdan çıkarmazsan, ben bir daha buraya gelmem, sana traş olmam” der.
Mehmet “Atatürk’e VELEDİ ZİNA diyen, gerçek bir VELEDİ ZİNA yüzünden, o partiden ayrıldım. Senin için de dükkanımın penceresinden Atamın imzasını sökmem, gelmezsen gelme, DEVLETİN KURULUŞ İMZASI OLAN O İMZA, SENDEN DAHA KUTSALDIR’ diyor, o çıkara dayalı dostluk da böylece bitiyor.
Atatürk sevgisi, Mehmet KARA’nın bir daha parti değiştirmesine neden oluyor.
Resimde görülen O devlet kuran imza, o pencerede bütün haşmetiyle durduğu gibi, olayı duyan arkadaşları da aynı imzayı araçlarına ve dükkanlarına monte ettiler.
Devrimci ruh, galebe çaldı.
Berber Mehmet’in dükkanı K.Atatürk sevdalılarıyla doldu.
“K.Atatürk” imzası, dükkana bereket getirdi..