ASTSUBAYLAR HUZURSUZ, *EMEKLİLİKTE BİZ DE Mİ BÖYLE SÜRÜNECEĞİZ* DİYORLAR

ASTSUBAYLARIN ÇIĞLIĞI: HAYKIRIYORUM

Ülkemizde yıllardır süregelen bir adaletsizlik var: Astsubayların mali ve özlük hakları, sistematik olarak görmezden geliniyor! Bugün emekli astsubaylar geçim sıkıntısıyla boğuşuyor, çalışan personel hak ettiği maaşı alamıyor ve her defasında da hükümetlerin oyalama taktikleriyle karşı karşıya kalıyorlar.

Subaylara tanınan [Makam, Görev, Temsil tazminatları] astsubaylara verilmiyor; maaş farkları uçuruma dönüşmüş durumda.

SUBAYLARA VAR, ASTSUBAYLARA YOK.

Türk Silahlı Kuvvetleri koskocaman bir ailedir. Geçmişe dönüp baktığımızda, bu ailede sadece subaylara tazminatlar birer birer tahsis edilirken, astsubayların yok sayıldığını hep birlikte görüyoruz:

1. 12 Şubat 1982-MAKAM Tazminatı: 12 Eylül darbesinden 17 ay sonra Sb.lara tahsis edildi. Asb.lara yok.

2. 9 Ağustos 1993-KADROSUZLUK Tazminatı: 28 Şubat sürecinden 17 ay sonra verildi. Asb.lara yok.

3. 2 Ağustos 1998-KOMUTANLIK Tazminatı: Refah Partisi kapatıldıktan hemen sonra Sb.lara sağlandı. Asb.lara yok.

4. 12 Şubat 2000-TEMSİL Tazminatı: Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı sona ermeden hemen önce Sb.lara tahsis edildi. Asb.lara yok.

5. 10 Nisan 2001-GÖREV Tazminatı: 2001 ekonomik krizinin hemen ardından Sb.lar için yürürlüğe kondu. Asb.lara yok.

Hani, biz kocaman bir aileydik? Bu saydığım hakların neden hiç biri astsubaylara verilmedi!

Oysaki kahraman ordumuzun omurgasını oluşturan, sahada, operasyonda, sınırda, havada, karada, denizde, ter döken, mesai mefhumu gözetmeden görev yapıp can veren kesim büyük oranda astsubaylardan oluşuyor. Ne yazık ki bu emeklerinin karşılığı da yıllardır verilmiyor, üvey evlat muamelesi görüyorlar.

EMEKLİ ASTSUBAYLAR ZORDA

Bugün bir emekli astsubay maaşıyla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi. Ev kiraları fahiş fiyatlara ulaştı, market fiyatları uçtu, faturalar katlandı. Ancak emekli maaşlarına yapılan zamlar, açlık sınırında bir yaşamdan öteye geçmeye yetmiyor! Bu insanlar hayatlarını vatanımıza adamış, dağda, operasyonda, sınır hattında görev yapmış, gerektiğinde can kan vermiş isimsiz kahramanlardır. Şimdi bu kahramanlara reva görülen neden sefalettir, neden açlıktır?

HÜKÜMETİN OYALAMA TAKTİKLERİ ARTIK YETTİ

Astsubaylara verilen sözler her seçim döneminde yenileniyor, planlanıyor, çalışılıyor; ancak icraat sıfır! Sonuç sıfır. Hükümet, yıllardır bu konuyu geçiştiriyor, “Çalışıyoruz, gündemimizde, değerlendiriyoruz” gibi klişe ifadelerle astsubaylar oyalanıyor. Ama sonuç? Koca bir hiç!

HAKSIZLIĞA KARŞI SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR” diyordunuz:

Vatanımız, bayrağımız için ölümü göze alan, gençliğini, ömrünü ülkemize adayan astsubaylar, ikinci sınıf insan muamelesi görmeyi hak etmiyor!

Sb.lara sağlanan tüm mali haklar derhal Asb.lara da tanınmalı ve bu adaletsizlik son bulmalıdır!

Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bu sesi duymazdan gelmeyin! Bu kahramanlar devletine küsmez, kırılmaz, sadece haklarını istiyorlar! Geçim sıkıntısına, açlığa mahkûm edilen astsubaylar artık susmuyor, susmayacak!

Artık yeter! Bu feryadı duyun ve gerekeni yapın! Haykırıyorum, haykırıyoruz.

HAKİKATLERİ YÜZÜMÜZE HAYKIRIN

Sayın Cumhurbaşkanımız, İzmir mitinginizde  “Yüzümüze hakikatleri haykırın. Haykırın ki hatamızı görüp kendimizi düzeltelim!” demiştiniz.

Topyekün haykırıyoruz!

Kahraman Ömer Halisdemir‘ler, yıllardır yok sayılıyor, tazminatları verilmiyor, maaşları geçinmeye yetmiyor!
Emekli Asb.lar açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor!
Asb.lar bu Ordunun temel direği, ama hakları gasp edilmiş durumda!

– Asb.ların tazminat hakkı tanınmalıdır!

– Maaş adaletsizliği giderilmelidir!

– Emekli Asb.lar için insanca yaşam sağlayacak düzenlemeler biran önce yapılmalıdır!

Bugün bu çığlıklarımızı yükseltmezsek, yarın daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağız. O yüzden: Haykırıyorum, haykırıyoruz.

(Hakan Veysel Düzcan)

Dip not: Asb.ların bu durumu, halen görevde olan Asb.lar arasında moral çöküntüsü yarattı. 1950 sonları, 1960 başlarında Emekli Asb. Kd. Bşçvş.  ile emekli Yarbay aynı maaşı alıyordu.

Ekim ayında Dünya Asb.lar Dayanışma gününde, Emekli ve Muvazzafların eş ve çocukları da dahil edilerek, büyük bir gösteri planı için çalışmalar var. 1970‘li yıllarda bu gösteriler yapıldığında Orduda büyük huzursuzluklara sebep olmuştu. Bu yine gerçekleşirse, TC devleti ve Kahraman Ordumuz Prestij kaybına uğrayacaktır.

Aziz devletimiz, “Haklının Hakkını verip” böyle bir neden yaratılmasına açık kapı  bırakmamalıdır.