Temmuz ve Aralık 2013’te Putin ile buluşan dönemin Suudi İstihbarat Başkanı Bender Bin Sultan ona ‘Esad’dan vazgeç sana istediğin parayı verelim’ dedi.
Arap medyası ‘50-70 milyar dolar’dan söz etti.
‘Hayır’ diyen Putin Eylül 2015’te uçaklarını ve savaş gemilerini Suriye’ye gönderdi.
Teröristlerden ve onları destekleyen ülkelerden yana olan denge yavaş yavaş Esad’ın lehine değişmeye başladı.
O sıralar ülke topraklarının yalnızca % 22’sini kontrol eden Suriye Devleti bugün % 66’sını kontrol ediyor.
Yakında tümünü.
Çok öncesinde ABD, Baba Esad’a sonra da oğul Esad’a ‘İran ve Hizbullah’tan uzak dur sana istediğin her şeyi verelim’ dedi.
Her İkisi ‘İsrail işgal ettiği topraklarımızdan çekilsin ve Filistin Devleti kurulsun bölgemizde hiç bir sorun kalmaz’ dedi ama Yahudi lobilerinin baskısıyla ABD kabul etmedi.
ABD ve Batı ‘Arap Baharı’yla Şam’dan intikam almak istedi.
İran her şeyiyle Suriye’ye sahip çıktı ve çıkıyor.
2011- 2016 döneminde Türkiye; ABD, Batılı ülkeler ve Körfez ülkeleriyle birlikte hareket ederek Esad ve ona arka çıkan İran ve Rusya’ya düşman oldu.
27 Haziran 2016’da Erdoğan düşürülen uçak için Putin’den özür diledi.
Suriye ve bölge politikasının yanlış olduğunu anlayan Ankara yeni arayışlara girişti.
Önce Rusya sonra da Rusya ve İran’la birlikte hareket etmeye başladı.
Bu süreç doğru ve hızlı ilerleyerek önce Suriye sorunun çözümüne büyük katkı sağladı sonra da yeni bölgesel ve uluslararası dengeler yaratmaya başladı.
Bunun da bir bedeli olmalıydı.
23 Ocak 2017’de Astana’da Rusya ve Türkiye birlikte hareket etme kararı aldığında Trump Beyaz Saray’daki görevine üç gün önce başlamıştı.
Hem de ‘PYD bizim stratejik müttefikimiz’ diyerek.
Sonrasında gelişmeler hızla devam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’la birkaç kez buluştu, farklı düzeylerde siyasi ve askeri ziyaretler gerçekleşti ama değişen bir şey olmadı.
Dün 20 aylık iktidarını anlattığım Trump’ın değişmeye niyeti yoktu.
Yeni türden çılgın, Twitter meraklısı ve üstünlük taslayan Trump;
1-70 yıllık ABD müttefiki Ankara’nın ‘anlamsız’ Rusya ve İran’la yakınlaşmasına kızıyor ve ‘Amerikan oltasında balık olarak kalacaksınız’ diyor.
2-Putin’i kıskanıyor ve Rusya’dan S-400 alımına karşı çıkıyor.
3-Radikal İslamcı eğilimlilere karşı olduğunu ve onlarla her alanda savaşacağını söyleyen biri olarak Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgesel ve uluslararası alanda İslamcı söylem ve davranışlarına tepkisini gizlemiyor.
4-‘Irak, Suriye ve bölgesel konularda İran’a yönelik kavgamda benimle birlikte olun’ diyor.
5-Ankara’dan ABD’nin İran’ı çökertme planına fiili ve etkin destek istiyor.
6-Her fırsatta Ankara’ya ‘İsrail’e yönelik sert söylemlerinizden vazgeçin ve Tel Aviv ve Yahudi lobilerle dost olun’ telkininde bulunuyor.
7-Prestij savaşına dönüştürülen Rahip Brunson ve diğer tutukluların derhal serbest bırakılmasını istiyor.
8-‘Kıbrıs sorunun çözümünü engellemekten vazgeçin’ diyor.
9-Ankara’dan FETÖ ile ilgili ABD’yi suçlayıcı söylemlere son vermesini istiyor.
10-Halk Bankası’na verilecek ceza ile ilgili Ankara’nın uzlaşmaz tavırdan vazgeçmesini bekliyor.
11- Erdoğan’ın Maduro ile samimi pozlarına çok sinirleniyor.
Adamın sinir ve istekleri bitmez ama acelesi de yok.
Zayıf olan Türkiye her zaman daha güçlü olan Amerika.
İşte bu nedenle TL çöküyor.
Gerçek neden: Ekonomik ve mali iflas.
ABD; Türk Devleti’nin her şeyini ve devleti yönetenlerin tüm kişisel sırlarını biliyor.
Para pul konularını özellikle.
FETÖ 19 yıldır orada yaşıyor.
Zarrab ve Hakan Atilla ayrı ve çok tehlikeli konular.
FETÖ’cüler yıllarca herkesi dinlemişti.
Yazılıp çizilenlere bakılırsa FETÖ’cüler CIA, MOSSAD ve Alman istihbaratıyla işbirliği yaptıysa durum çok vahim.
Devlerin tüm mali sırları adamların elinde.
Onların elindeyse dünya sermaye gruplarının da elinde.
Adamlar Türkiye ile ilgili ne zaman, nasıl ve ne tür karar alacaklarını biliyorlar.
Kasalarını ona göre hazırladılar.
Dolarları doldurup doldurup boşaltıyorlar.
Bankaların % 65 ve Borsa’nın bir o kadarı yabancıların kontrolünde.
Hepsi de Trump’tan korkar.
Bu adamın hiç şakası yok.
Yaşamsal kararların alınma zaman geldi geçiyor:
Türkiye’yi kurtarmak için.
Hüsnü MAHALLİ