ALEVİLİK TÜRKLÜKTÜR

Türkmen Aleviler

Küresel mali sermaye ve yerli işbirlikçileri, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Aleviliğin kaynaklarını Türk Unsurlarının dışında göstermeye çabalamakta ve onu hiç alakası olmadığı bir yere Kürtlüğe yamalamaya uğraşmaktadırlar.

Oysa Türk Aleviliği: Orta Asya’da doğmuş, İran üzerinden Anadolu’ya girmiş düşünsel, yaşamsal, kültürel bakımdan Tüklere özgü özellikle kırsal kesimlerde çokça yaygın olan bir Türk Müslümanlığıdır.

Kürt Aleviliği ya da Kürt Alevileri ise: Osmanlı-Kürt ittifakı neticesinde özellikle Yavuz Selim ve Kanuni dönemlerinde Kürtlere verilen büyük imtiyazların ve sonra ki dönemlerde bölgede terör estiren Hamidiye Alayları’nın baskısı sonucunda Kürtçe konuşmak zorunda bırakılan, bu baskıyı berteraf etmek, hayatlarını devam ettirmek için Kürt kimliğine girmek zorunda bırakılan Alevi Oğuz Türkmen boylarıdır.
Kürtlerin Müslüman olan kesimi Şafi mezhebine bağlıdır. Kürtlerin Şafiliğe geçişi 1070’li yıllarda topluca tamamlanmıştır. Bu tarihlerde Alevilik Batı Türkistan’da yeni oluşum halindedir. Dolayısı ile Kürt Aleviliği, Kürt Alevileri gibi bir durum söz konusu hiç değildir.

Diğer önemli bir konu ise Güneydoğu’da Kürtçe konuşan Hanifi-Sunni Kürtlerin varlığıdır. Bunlar Kürt olmayıp 1700’lü yıllarda Osmanlı Devleti’nin Rakka’ya sürgüne gönderdiği ve buralarda yaşamak istemeyipte Güney Doğu’ya göç eden Beydilli, Avşar, Bayat, Bozulus gibi Alevi Türkmenlerdir. Bu göçlerden sonra çoğu Hanifi Sunni olmuştur.

Osmanlı-Kürt ittifakına kadar Anadolu’da ki Türk varlığı inanç bağlamında ezici Alevi Bektaşidir. Çaldıran Savaşı sonrasında ortaya çıkan baskıcı atmosfer Alevi Türkmenleri şu şekilde etkilemiştir.

1-Bir çok Türkmen aşiretinin doğu ve güneydoğu’dan İran’a göç etmesi..
2-Bölgede kalanların zaman içinde Kürtleşmesi.
3-Alevilerin belli bir bölümünün Sunnileşmeye başlaması.
4-Oluşan baskıcı ortamda Alevilerin kendilerini korumak için yüksek yerlere çıkarak yurt tutmasına…Bu da Aleviler arasında kopukluğa neden olmuş, Aleviliğin bölgesel farklılıklar oluşturmasına ve bazı bölgelerde bu kopukluktan dolayı çoğu şeyin unutulmasna vesile olmuştur.

Kısacası Aleviliğin bu ağır tarihsel yolunun özeti şöyledir:

1- Alevilik, Türk kültür havzasında oluşmuştur.
2- Alevi ocak, oymak ve aşiretleri Türktür.
3- Soydan gelmelik, Türk soyunu ve kültürünü korumuştur.
4- Aleviliğin yazılı kaynakları Türkçedir
5- Alevi uluları ve örgütleyicileri Türktür.
6- Alevi ozanları Türktür ve Türkçe yazmıştır.
7- Alevilerin sözlü soy kütüğü Türklüğü göstermektedir.
8- Aleviliğin din dili, duaları, ibadetleri, deyişleri, yazılı ve sözlü kaynakları Türkçedir.
9- Alevi din adamlarının ünvanları Türkçedir.
10- Aleviliğe ait kavramların önemli kısmı Türkçedir.
11- Alevilerin dip kültürü, saf haldeki Türk kültürüdür.