AL SANA BAHAR

Hüsnü Mahalli, cezalandırılma nedeni aklı hür her insanın bildiği bir gerçek.
Peki Hüsnü Mahalli ne demişti?
Buyrun kendi kitabından okuyun;

“Beş yıl önce Bahar geldi” deyip sevindiler,
Ama ben, “Bu kanlı bir bahardır ve coğrafyamızın cehennem kapılarını sonuna açacak” dedim.
“Her yerde ılımlı İslamcılar iktidara gelecek ve Müslümanlar kazanacak” dediler
Ama ben “Gelir ama her tarafı yıktıktan sonra giderler” dedim.
Batı’nın tepkisini çekmemek için “AKP’yi model alan ılımlı İslamcılardan” söz ettiler,
Ama ben daha ortada IŞİD,Nusra ve benzeri örgütler yokken bile “İslamcının ılımlısı yoktur ve olamaz. Hepsi yolun sonunda radikalleşir ve katil olur” dedim.
“Her yerde İslamcılar iktidar olur ve hilafet yeniden kurulur” dediler,
Ama ben “Bu aptalca bir rüyadır asla gerçekleşmez” dedim.
“Suriye’nin Sünni halkı Alevi Esad’ı yakında devirir” dediler,
Ama ben “Boşuna uğraşmayın, Esad devrilmez” dedim.
Israrla ve sürekli Esad’ın Aleviliğinden söz ettiler,
Ama ben “Yapmayın, bu başta Türkiye olmak üzere tüm bölgemiz için çok tehlikeli bir söylem” dedim.
“İran ve Rusya yakında Esad’ı satar” deyip, hayal kurdular,
Ama ben “Dünyanın sonu gelse bile Tahran, ve Moskova Şam’dan vazgeçmez” dedim.
ÖSO’yu Antakya’da kurup kaçan generallere umut bağladılar,
Ama ben “Boşuna uğraşmayın, bunlar ipsiz sapsız zavallılar ve işe yaramazlar” dedim.
“Yakında Emevi Camii’nde namaz kılarız” dediler,
Ama ben “Kâbusa dönüşmediği sürece rüya görmek iyidir” dedim.
“Gelen mülteci sayısı 100 bin olursa tampon bölge kururarız” dediler,
Ama ben “Boşuna uğraşmayın bu iş olmaz” dedim.
ABD ve NATO’ya gidip “Suriye’nin kuzeyini uçuşa yasak bölge ilan edelim” dediler,
Ama ben “Ya dünyadan haberiniz yok ya da uluslararası ilişkileri hiç bilmiyorsunuz” dedim.
Son olarak “Cerablus-Azez arasında güvenli bölge istediler,
Ama ben “Boşuna uğraşmayın hiç kimse sizi ciddiye almıyor” dedim.
Baktılar olmuyor, “eğit,donat ve savaştır” projesini başlattılar,
Ama ben “Güldürmeyin beni, bu çok komik ve aptalca bir proje” dedim.
PYD’yi Esad’a karşı ayaklandırmak için çok uğraştılar,
Ama ben “Anlaşılan bu coğrafyanın hiçbir gerçeğini bilmiyorsunuz” dedim.
“Suriye’de milyonlarca Türkmen var, hepsi zulüm görüyor ve Bayır Bucak’ta Rus ve Esad katliamı var” dediler,
Ama ben “Yalanın bu kadarı fazla” dedim ve gerçekleri anlattım.
Dünyanın dört bir yanından gelen on binlerce ruh hastası katilin Suriye’ye geçişine izin verdiler,
Ama ben “Gün gelecek bunlar Türkiye’nin başına bela olacak” dedim.
Rus uçağını düşürüp Suriye ve bölgede önder rol oynamak istediler,
Ama ben “Türkiye’nin başına büyük bela açtınız” dedim.
Başta Suudi Arabistan, Katar olmak üzere bölgenin kral, emir ve şeyhleri ile çok karmaşık, karanlık ve tehlikeli ilişkiler kurup Suriye, Irak ve bölge için planlar yaptılar,
Ama ben “Yapmayın, onlara güven olmaz, er ya da geç size kazık atarlar” dedim.
Benzer ilişkileri bölgenin tüm İslamcı parti, örgüt, dernek ve oluşumlarıyla kurdular ve onlarla birlikte bölgenin geleceğini dizayn etmeye kalkıştılar,
Ama ben “Bunlar çağdışı, ilkel, bağnaz ve işe yaramaz tipler” dedim ve onlarla ilişkilerin çağdaş bir Türkiye’ye hiç yakışmadığını ısrarla söyledim.
Kanlı Bahar’ın daha ilk günlerinde ‘yapmayın bu işler çok tehlikeli’ dedim,
Ama “Sen bilmezsin bu işleri” deyip yola devam ettiler.
“Bu coğrafyanın tüm gerçeklerini bilmeseydim bu kadar emin olmaz ve 35 yıllık mesleğimin tüm saygınlığını riske atmazdım” dedim,
Ama “Bize senin gibi herşeyi bilen değil, bizim bildiklerimizi kabullenecek gazeteciler lazım” dediler.
“Ben böyle biri olamam” deyince her tarafta yasakladılar.
Sonuç!
Her şey ortada.
Ocak 2012’de “Kanlı Bahar” dediğim “Bahar” meğer çok daha kanlıymış.
5 yılda hiçbir değerlendirme, yorum ve öngörümde yanılmadım.
5 yılda AKP yönetimindeki Ankara nerede ne yaptıysa yanlış yaptı.
Üstelik din ve mezhep adına.
Tunus, Mısır, Libya, Yemen, Lübnan ama özellikle Suriye ve Irak’ta.
Ölüm, yıkım, acı ve gözyaşlarının tümünden AKP sorumlu.
AKP olmasaydı bu coğrafya asla böyle olmazdı.
AKP olmasaydı İslam dini asla bu kadar tartışılmazdı.
AKP’nin neden olduğu maddi ve manevi yıkım belki de 50 yıl onarılamayacak.
AKP iktidarda kaldığı sürece “Kanlı Bahar” alışkanlıklarından asla vazgeçmeyecek ve 50 yıllık süre 100 yıl olur.
O zamana kadar Türkiye ve coğrafyamız ne olur varın siz düşünün.
Ben çok ciddiyim.
Hem de son 5 yılda olduğumdan çok daha fazla.
Kitabı okudunuz, artık karar sizin!

“Al Sana Bahar” Hüsnü Mahalli, Destek Yayınları Mart 2016, syf 301,302,303