MÜSLÜMANLAR NASIL YETİŞTİRİLDİ, KUR-AN NE DİYOR?

Bir birey olarak Sözde Din adamlarının yarattığı keşmekeş içinde çelişkili fetvalar vermeleri üzerine düşündüm, ve dudaklarımdan şu şiir döküldü:

‘PEYGAMBER EMRİ’ diye, bir çok yalan uydurdun,
 Yok ettin Hak dinini, gerçeğe karşı durdun.
  Arapça öğretmeden, harflerini öğretip,
   ‘Kur-an öğrettim’ diye cahillere YUTTURDUN.

Kur-an öğrendim’ demek, ‘ne istiyor’ bilmektir,
 Bütün yaşantımızda yanlışları silmektir,
  Arapça okumakla ‘KUR-AN ÖĞRENMEK’ yalan,
    Rüya gördüğün dilde Kur-an’ı öğrenmektir.

İşine geldiğinde ‘ANA DİL KUTSAL’ dersin,
 Kur-an dersi deyinde türkçeyi itelersin.
  Bilmediğim kelime bana ne öğretecek?
   Kul’a inen kitabı, kendine indirgersin.

‘Kur-an dersi’ demektir, dosdoğru yolu bulmak,
 Teslim olup Allah’a, ‘ERDEMLİ İNSAN’ olmak,
  ‘OKU’ Allah emridir, oku, bil manasını,
   Allah’ın verdiği dil neyse, öyle okumak.

Müslüman’ım diyorsan, ANAYASANDIR KUR-AN,
 Sen bizzat okumazsan, olursun atıp duran,
  Her söylenene kanıp, inanırsın cahile,
   Sen de sapkınlar gibi, olursun BOYUN VURAN.

Saplanırsın yalandan sünnet ve hadislere,
 İnanırsın ‘PEYGAMBER CAHİL’ diyen pislere,
  ‘9 YAŞINDA KIZLA EVLENDİ’ yalanıyla,
   ‘CİHANI ONUN İÇİN YARATTI’ diyenlere.

Kendini ‘imam’ diye lanse eden hınzırlar,
 Geleneği ‘DİN’ diye yutturmaya hazırlar,
  Beğenmezler Kur-an’ın ilmini yapanları,
   Hakiki alimlerin köklerini kazırlar.

Dünyada ’39 İSLAM ANLAYIŞI’ var,
 Hepsi birbirini yer, dünyayı ediyor dar.
  Hepside Kur-an dışı, hurafeyi yaşayıp,
   Kendinden olmayanı, boğazlayıp, kurşunlar.

HER YAZARI OKUMA’ diyenlere aldanma,
 Sen de okur, anlarsın, kendini cahil sanma.
  Öyle öğrenirsin ki, rehberin olur Kur-an,
   Sen ona öğretirsin, yobaz insana kanma.

Sözde din adamların, yarattığı KEŞMEKEŞ,

 Fırsatçılar doğurdu, din düşmanı ve serkeş,
  Kur-an size de indi, bildik dille okuyun,
   Allah der ki; ‘SEN OKU, ÖĞREN, GERÇEĞİ SÖYLEŞ.

Allah bize ilk ayetiyle boşuna “OKU” emrini vermemiş, ben “kendim OKUyup araştıracağım” dedim.
“Allah’ın ayetleridir” denilen Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an, bunların hepsini OKUdum inceledim. Hepsi hemen hemen aynı konuları yazıyor. 5 ayrı uzmanlarca yazılı 5 ayrı Kur’an tercümesini inceledim. Kitapta yazılanlara göre, bize öğretilenlerin çoğunun yalan ve yanlış olduğunu gördüm. Buradaki gerçekleri öğrenmek için alim olmaya gerek yok. Allah’ın “OKU” emrini ciddiyetle uygulamak yeterlidir.
Bana İslamın sadece şu 5 şartı olduğu ve bu şartların ilk öncelikli olduğu öğretildi:
1-Dinin direği namazdır, namaz kıl,
2-Oruç tut,
3-Hacca git,
4-zekat ver,
5-Şehadet getir…. İşte bu 5 ibadet ritüeli uygulayıp, Ululemre itaat edersen, sen müslümansın’ denildi. Daha sonra istediğin günahı işle, zararı yok, Tövbe eder günahtan kurtulursun.
Kur-an’da öğrendik ki; Dinin direği namaz değilmiş, OKUmak, dinin direği imiş. Ölünceye kadar OKUmayan, kendini eğitmeyen, araştırmayan, sorgulamayan ama başkalarının öğretisiyle islamı tanımlayan kullarını, Allah’ın sevmediğini öğrendik.
Kur-an’ı incelediğimizde İslamın Şartının 5 değil, 404 şart olduğunu görüyoruz. Bu 5 şart diye sıralanan maddeler sadece islamdaki ibadet ritüelleridir. İslama göre güzellik sergileyen bir tavsiyeler zinciridir, yaparsan Tanrı’nın rızasını alırsın, yapmazsan cezası yoktur. Namazın kazası da yoktur.
Namaz, İslamın doğuşundan itibaren farz olduğu öğretildi. Halbuki İslamdan önce de arapların bu namazı kıldığını öğrendik.
Hac’cın İslamdan sonra farz olduğu öğretildi. Halbuki putperest arapların da Kabe’nin etrafında TAVAF ettiklerini, hatta oruç tuttuklarını öğrendik.
İslamın ilk 1‘nci şartı: “OKU” iken, OKUyan müsliman parmakla sayılacak kadar az olduğunu gördük.
İslamın ilk 2‘nci şartı: “ÖLDÜRME” emri olduğunu öğrendik. Halbuki gördüğümüz örnekler, dini bütün adamlar da dahil, öldüren öldürene..
İslamın ilk 3‘ncü şartı: “ÇALMA” olduğu halde, çalan çalana olduğunu gördük.
İslamın ilk 4‘ncü şartı: “İFTİRA/YALAN ETME” olduğu halde, iftiradan, yalandan kurtulamadık.
İslamın ilk 5‘nci şartı: “ZİNAYA YANAŞMA” olduğu halde, ülkemizde zina 6 yaşındaki bebeğe kadar düştü. Hem de SAPIK babasının izniyle..
İslamın ilk 6‘ncı şartı: “TEFECİLİK ETME” olduğu halde, normal ticari faizin kat kat fazlasıyla para satan müslim kılıklı fırsatçılar gördük.
İslamın ilk 7‘nci şartı: “ADALET”
İslamın ilk 8‘nci şartı: “LİYAKAT”
İslamın ilk 9‘ncu şartı: “GÜVENLİK”
İslamın ilk 10‘ncu şartı: “UYGUNLUK”
İslamın ilk 11‘nci şartı: “MECLİS KARARI”
Eğer daha okul çağında başlayıp, aile içinde de bize islamda en öncelikli olan bu 11 madde öğretilseydi, ibadet ritüelinin bu maddelerden sonra geldiği öğretilseydi; OKUyan aydın müslüman sayısı çok daha fazla olacaktı. ÖLDÜRMEyen, ÇALMAyan, YALAN/İFTİRA ETMEyen, TEFECİLİK ETMEyen aydın müslüman sayısı çok daha fazla olacaktı. Hz. Ali‘nin Halifeliğine kadar(4 Halife devri) Meclisi(şura) bulunan bir nevi Cumhuriyet idaresiyle yönetildiğini, Muaviye’nin bir darbe ile Peygamberin 72 kişilik ailesinin tamamını öldürüp, krallık yönetimini kurmak için ibadet ritüellerini öne alıp, kendisine biat edilmesini sağladığı gerçeğini öğrenecektik.
Halk bu gerçekleri öğrenince, Bilinçli halkın karşısındaki İdareciler; daha ADİL ve liyakatli olacaktı. Daha çok güven duyacaktık. Daha uygun Meclis kararları alınacaktı ve islamın, meclis kararı olmaksızın tek adam idaresiyle yönetilmesine izin vermediğini bilecek, ona göre yönetim oluşturulacaktı. Müslüman nüfusu az olan ülkeler de bizi örnek alacak, islam daha da yücelecekti.

Aptullah ESİRCİ