TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA PLÂNI

Sevindiğiniz: Türkiye’nin parçalanma projesidir

2 Ağustos 1990… Irak, Kuveyt’i işgal etti.

17 Ocak 1991… ABD öncülüğünde, 37 ülkeden bir koalisyon oluşturuldu. Bu koalisyon, Irak’a karşı Birinci Körfez Savaşı’nı başlattı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dı.

Ve o zaman, “Bir Koyup Üç Alma” politikası hüküm sürüyordu.

★★★

Özal, Saddam’dan kaçan Kürtlerin Türkiye’ye girmesine izin verir. Bu kararı, Genelkurmay Başkanlığı’nın karşı çıkmasına rağmen alır.

Bu kararla, çok sayıda PKK terör örgütü elemanı, silahlarıyla Türkiye’ye geçme fırsatı bulur.

PKK, bu yolla daha fazla güçlenir.

“Bir koyup üç alma” ihtirası, öyle büyüktür ki…

Özal, Genelkurmay Başkanlığı’na danışmadan, ABD’den kuvvet oluşturmasını ve Türkiye’ye göndermesini ister.

★★★

28 Şubat 1991… ABD, Özal’ın istediğini yapar.

Kuzey Irak’taki Kürtleri, Irak lideri Saddam Hüseyin’e karşı koruma gerekçesiyle, “Çekiç Güç” harekâtını başlatır.

Bu güç, ABD liderliğinde İngiliz, Fransız uçak ve helikopterlerinden oluşuyordu.

“Çekiç Güç”, operasyonlarını Türkiye’den, İncirlik ve Pirinçlik üslerinden gerçekleştirir.

12 yıl boyunca görev yapar.

Ve, Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti’nin kurulmasında şemsiye görevi yapar.

PKK terör örgütünün canlanmasına uygun ortam sağlar.

★★★

Özal’ın bu kararından 25 yıl sonra…

2015… Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, ABD’yi ziyaret eder.

ABD, Barzani’ye Devlet Başkanı protokolü uygular. Başkan Obama ve Başkan Yardımcısı Biden ile görüşür.

Görüşmede, Biden Barzani’ye beklenen müjdeyi verir:

“İkimizin de ömrü, Kürdistan’ın bağımsızlığını kendi gözlerimizle görmeye yetecek.”

★★★

Yıl 2001… ABD’li Orgeneral Wesley Clark, NATO’nun komutanlığını yapar.

2007’de ABD Başkan aday adayı iken, televizyonda asrın projesini itiraf eder.

Dinleyelim:

“11 Eylül’den 10 gün sonra, Pentagon’a gidip Savunma Bakanı’nı gördüm. Alt kata indim. Generallerden biri beni içeri çağırdı…

‘Hala Irak’la savaşa girme durumunda mıyız’ diye sordum. ‘Daha da kötüsü’ dedi.

Masasına uzandı, bir kâğıt aldı. ‘Bunu az önce yukarıdan aldım. Beş yıl içerisinde Irak’la başlayıp, Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’la devam edip, İran’la bitecek yedi ülkeyi nasıl dağıtacağımızı anlatan bir not’ dedi.”

2003’te Irak’la başladılar… Altı ülke dağıtıldı. Sırada İran ve ardından Türkiye…

★★★

2011… Sözde “Arap Baharı”, gerçekte “Kanlı Sonbahar Fırtınası” estirilir.

Türkiye’de, “Bir Koyup Üç Alma” yerine, “Stratejik Derinlik” ve “Sıfır Sorun” politikası hüküm sürüyordu.

Nisan 2011’de, Türkiye’ye Suriyeli sığınmacı akını başlar.

Türkiye’yi yönetenler, sığınmacıları adeta teşvik eder. Ve, bazı kentlerin demografik yapısı bozulur.

★★★

Irak, 2003’te parçalandı.

2011’de, “Kanlı Sonbahar” fırtınasıyla Suriye ve Libya dağıtıldı.

ABD ve İsrail’in bölgedeki politikalarına karşı çıkan üç ülke, böylece etkisiz kılınmış oldu.

İşte bu süreçte, Suriye’yle 911 km sınırı bulunan Türkiye, ABD’yle işbirliği yaptı.

ABD’yle birlikte, Şam yönetimine vurmaya başladı.

★★★

Şam yönetimine vurdukça, Türkiye için tehdit olan PKK/PYD terör örgütü güçlendi.

Şam yönetimine vurdukça, El Kaide ve IŞİD türevi terör örgütleri Türkiye sınırına yerleşti. Hatay’la 130 km sınırı olan İdlib, Küçük Afganistan’a dönüştü.

Şam yönetimine vurdukça, sığınmacı akını Türkiye’nin kapasitesini aştı.

★★★

Ve şimdi… Suriye’de, PKK/PYD terör örgütü devletinin kurulma sırası geldi.

Bu nedenle, Suriye’nin kalıcı olarak bölünmesi gerekiyor.

İsrail de, Suriye’nin güneyini işgal etmek için son hazırlıklarını yapıyor.

★★★

Tarih tekerrürdür…

ABD, 1980’lerde Afganistan’da, Sovyetler’e karşı El Kaide’yi eğitip donatmıştı.

Suriye El Kaide’sini (Hey’et Tahrir el-Şam-HTŞ) İdlib’te eğitti ve modern silahlarla donattı.

Ve HTŞ beklendiği gibi, Suriye’nin en önemli ikinci kenti Halep’e saldırı başlattı.

Suriye ordusu direnç gösteremedi. Halep, HTŞ ve PKK/PYD’nin kontrolüne geçti. ABD’nin desteklediği HTŞ Suriye’de ilerlemeyi sürdürüyor.

PYD/PKK terör örgütü de, hayal edemediği büyüklükte bir toprağa sahip oldu.

★★★

PKK/PYD terör örgütü, artık özerklik yolunda. Başbakanı bile hazır…

Ardından, Doğu Akdeniz’e kadar uzanan bir devlet.

Bu devletin sınırları neresi diye soruyorsunuz?.. Bir sır değil…

İngiliz İstihbarat Binbaşı Noel, haritayı 1919’da çizmiş ve Londra’ya göndermişti.

Hatay dahil olmak üzere, Kahramanmaraş, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars ve güneyi…

★★★

10 Ağustos 1920’de, Sevr Antlaşmasında bu sınırlar vardır.

2003’te, ABD’nin meşhur Büyük Ortadoğu Projesi haritası bu sınırlarla örtüşür.

Barzani yönetiminin haritası aynı.

PKK terör örgütünün sözde haritası da, tıpkısının aynı.

2021’de, Papa’nın Erbil’i ziyareti anısına bastırılan pulda yer alan harita da, tıpkısının aynı.

★★★

Ve bir kalabalık, Halep’in PKK/PYD ve HTŞ tarafından ele geçirilmesini kutluyor.

Ve bir kalabalık, Suriye’nin kalıcı olarak bölünmesine seviniyor.

Bu kalabalık, ABD’nin son taşlarını döşediği devlet için taş taşımaya devam ediyor.

Kutlanan, coşku seliyle karşılanan bu devlet, Türkiye’yi de bölme projesidir.

★★★

Sevindiğiniz…

“Bir Koyup Üç Alma” macerasından, yeni bir Osmanlı yaratma hayaline uzanan…

Felaketle sonuçlanan, bir serüvenin öyküsüdür.

Altın tepside sunulan bir PKK devletidir, sevindiğiniz…

Türkiye’nin Küçük Afganistan’la ve PKK terör örgütüyle komşu konumuna gelmesidir…

Sevindiğiniz…

Ve elbette, cehalet bilinçli bir tercihtir…