Can DENKTAŞ intihar etti…
Borç içinde kıvranıyordu.
Yatırım yaptığı hiçbir işten verim alamamıştı.
Ticaret aslında onun yapabileceği bir iş değildi.
Ama taşıdığı soy isimden dolayı bir Devlet işine de girememişti. Girse dedesini de, ailesinin diğer fertlerini de zor durumda bırakacaktı.
2009 seçimlerine gelindiğinde ekonomik sıkıntıları had safhaya ulaşmıştı.
Bir Bakan ısrarla kendisini görmek istiyordu…
Bir arkadaşının ısrarı üzerine görüşmeyi kabul etti.
Bakan, kendisini oldukça sıcak karşıladı. Lafı hiç dolandırmadan direk girmişti söze. Merak etmemesini, ekonomik sıkıntılarını bildiğini ve kendisine yardımcı olacaklarını söylüyordu.
Tüm borçlarını sıfırlayacak kadar miktarda para ve yurt dışı temsilciği dâhil görev teklifi ediyordu Bakan.
Yalnız küçücük bir talepleri vardı ondan.
Törenle kendi partilerine geçmeliydi…
Bakanın konuşmalarını dinlerken, hayatı ve çektiği sıkıntılar da bir film şeridi gibi geçiyordu gözünden.
Sonra hayal meyal hatırladığı babasını düşündü. Onun verdiği onurlu mücadeleyi.
Babasının adını verdiği biricik yavrusunu…
Dedesini…
Ve amcasını…
Ahlaksız bir teklifti bu.
Soy ismini satmasını istiyordu karşısındaki adam kendisinden.
“Denktaş soy isminin bedeli bu mu?” diye düşündü.
Bu ahlaksız teklifi kabul etse hayatı kurtulacak, ama soy ismi ile birlikte onurunu da satmış olacaktı…
İçinden lanet okudu.
Cevap vermedi. Verse ağzından çıkacak kelimelere hâkim olamayabilirdi. Dudaklarında donuk bir tebessümle izin istedi ve odayı terk etti.
Çıkarken aracılık yapan kişiye “Bu teklifi kabul edemeyeceğini” söyledi kibarca.
Bu olayı dinlediğimde sıkıntılarını bildiğim için önce inanamadım. Sonra telefonuna kaydettiği konuşmaları dinlediğimde, “İşte onur ve asalet dedikleri bu olsa gerek” dedim içimden.
Konuşmaları basına verelim tekliflerini de “Ben onlar kadar ahlaksız değilim” diyerek ret etti.
İsterse teklifi kabul eder hayatına sıfırdan yeniden başlayabilirdi.
Her türlü kancıklığın ve kahpeliğin normal karşılandığı ve bir iki günde unutulduğu ülkemde kim, ona ne diyebilirdi ki.
Ama O, onuru tercih etti
Can Denktaş’ın intihar sebebini bilmiyoruz.
Bildiğimiz onun bunalımda olduğu, giderek içine kapandığı gerçeği. .
Can, babasının mezarı başında hayatına kıyarken şüphesiz başta babası olmak üzere herkese bir mesaj vermek istemişti.
Başka ülkelerde bırakın Cumhurbaşkanını, bırakın Başbakanı, Bakan ve Milletvekilliği yapanlar bile kısa zamanda yedi göbeklerine yetecek kadar mal mülk sahibi olurken, 30 seneden fazla Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin torunu olan Can Denktaş’ın hayatı ve dik duruşu ibret vericidir…
Dersi olanlar alsın lütfen…