İSMAİL DEVRİM’İN ONUR İNTİHARI ve TÜRKİYE

İsmail Devrim isimli bir babanın intiharı bütün Türkiye’yi sarstı.

İddia şu : Bir yıldır işsiz olan baba; oğluna, okulun istediği standartta pantolon alamıyor. Bundan dolayı evladının okula alınmadığını duyunca bunu onuruna yediremeyip bunalıma giriyor ve canına kıyıyor.

Bu intihar; “nedeni psikolojik” denilerek geçiştirilemez. Evet bu vakıa psikolojik sebeplerden ötürü olmuş olabilir; ama yapılması gereken bunu sümenaltı etmek değil, bu babayı intihara sürükleyen psikolojik gerekçeleri ortaya koymaktır.

Burada yapılması gereken bu vahim iddiayı bütün yönleriyle araştırmak ve kamuoyunu aydınlatmaktır.

Peki ne yapılıyor? Olayı aydınlatmak, sorumluları ortaya çıkarmak yerine haberi yapan gazeteci gözaltına alınıyor.
Neden bunu haber yaptın?” diye ifadesi alınıyor.

İktidar, getirilen her eleştiriyi kendisine bir komploymuş gibi görmeyi bırakmalıdır. Bir insanın intiharını dahi iktidara darbe girişim gibi görmek akıl karı bir iş değildir.

Maalesef Türkiye’de bir korku ve baskı ortamı oluşturularak toplum üç maymunu oynamaya zorlanıyor.

Görme, duyma, konuşma! Alimler görmeyecek, gazeteciler yazmayacak, aydınlar konuşmayacak.

Bu kabul edilemez. Unutmamalıyız ki haksızlık karşısında susanlar, haklarıyla birlikte onurlarını da kaybeder.

 Temel Karamollaoğlu