İSLAMI BOZAN TARİKATLAR İSRAİL DESTEĞİNDE

TARİKATLER ALLAH’A ŞİRK İÇİNDE

Ali Rıza Demircan “Tarikatlar putperestliğe açılan kapı olarak şirk içindedirler” dedi.
Ali Rıza Demircan tarikatların mahalle baskısı nedeniyle kimsenin konuşmaya cesaret edemediği bir konuyu dile getirdi.

Demircan, tarikatların İslam’dan uzak olduğunu belirtip denetlenmeleri gerektiğini vurguladı.
Demircan, tarikatların İslam’dan uzak olduğunu belirtip denetlenmeleri gerektiğini vurguladı.

Habertürk’ten Hüda Par‘ın sorularını yanıtlayan Ali Rıza Demircan ümmetin kanayan yarası tarikatlar konusuna değindi. Sorular kadar cevapların da profesyonel bir şekilde dile getirildiği röportajın ilgili kısımları şöyle:

–İstanbul Müftüsü bu hafta, “Tarikatları denetleyecek bir yapının kurulması lazım” dedi. Tarikatları denetleyecek bir yapı kurulmalı mı sizce?

—İstanbul Müftüsü çok değerli bir kardeşimizdir ama olaylar göründüğü gibi değildir. Benim kanaatime göre, Türkiye’deki bütün tarikatlar MİT’in denetimindedir. MİT’in onay vermediği bir yapılanma olmaz.

–Bunu bir bilgi olarak mı yoksa tahmin olarak mı söylüyorsunuz?

—Hem bilgi hem tahmin. Ortada bir tarikat var, bu tarikatın binlerce müridi var, bir taraftan hol­dingleşiyorlar ve MİT’in bundan haberi yok. Böyle şey olur mu? Tarikatların yüzde 80’i İslam’a zarar veriyor. Devlete zarar verip vermediğini söyle­yemem ama İslam’a zarar veriyor. Çünkü İslam dışı bir yapıları var. Bizim tarikatlarımızda Kuran yoktur. Tarikatlarımızda aziz Peygamber’imizin sözleri, davranışları ve işleri ölçü değildir; tarikat­larımızda şeyh önemlidir. Tarikatlara bağlı olan çok değerli insanlar da var ama büyük bölümü cahildir. Ne Kuran bilir, ne aziz..
Ne Peygamber’imizin sünnetini bilir, ne de fıkıh bilir. Onlar için din, şeyh efendinin söylediğidir. Bu, Mevlevilik’te de böyledir. Şu an Türkiye’de yaşayan tari­katların hepsi şahıs merkezlidir. Onlara itiraz ettiğiniz zaman, “Sen Kuran’ın zahirine hapsol­muşsun, Kuran’ın özüne inmek lazım” derler.

‘ŞİRKTİR, PUTPERESTLİĞE ADIMDIR!’
Aziz Peygamber’imiz ilk Müslümanları öylesine yetiştirdi ki Peygamber’imiz bir emir verdiği zaman, eğer sahabelerden bir kısmı bu emri içine sindiremezse, “Bize olan bu emriniz Yaradan’ın emri midir, yoksa sizin kişisel değerlendirmeniz midir?” diye sorardı. Eğer Peygamberimiz “Kişisel değerlendirmem” derse, sahabe, “Ya Resulullah, bu görüş doğru değil” derdi. Yani ortada hakem Kur’an’dı. Eğer siz bu tarikatlarınızı Kuran’ın, Peygamber’imizin hakemliğinden çıkarırsanız, bunlar şahısların egemenliğine giriyor. Tarikat şeyhine kutub veya gavs diyorsunuz. Doğu’daki tarikatlardan birinin yayınladığı takvimde, “Gavs-ı sani şöyle dedi” diyor. Gavs, “çağırdığınız zaman, dünyanın neresinde olursa olsun gelen adam” demektir. Bu, Allah’a özgü bir vasıftır. Bu şirktir, putperestliğe adımdır! Kutub da yalan, bunların anladığı mana da evliyalık da yalan. Bunların bağımsız kuruluşlar tarafından denetlenmesi gerekir. Hepten yasaklayamazsınız, demokrasiye ters olur. Devlet, herhangi bir sivil örgütü nasıl denetlemek zorundaysa bunları da denetlemeli…“

‘DİYANET, NEDEN FETÖ’YÜ İNCELEDİĞİ GİBİ YAŞAYAN TARİKATLARI DA İNCELEYİP ESERLERİNDEKİ YANLIŞLARI ANLATMIYOR?’
–Son dönemde “FETÖ’den boşalan yerlere belli başlı tarikatlar yerleşmeye çalışıyor” iddiası gündeme geliyor. Siz buna dair bir şey gözlemliyor musunuz?

—Tarikatların yüzde 80’i İslam’a zararlıdır. “İslam’a zarar veren devlete de zarar verir mi?” tartışması benim alanımın dışında. Diyanet İşleri Başkanlığı, Fethullah Gülen’in konuşmalarını dinlemiş, kitaplarını, makalelerini incelemiş ve “İslam Dışı Görüşleri” diye bir kitap yayınladı. Edindiğim bir habere göre, 6 dilde FETÖ tanıtılacakmış. Buradan açık çağrı yapıyorum: Diyanet neden yaşayan tarikatları inceleyip onların eserlerindeki yanlışları anlatmıyor?

–Toplumu da cahilleştiriyorlar mı?

—Tabii ki cahilleştiriyorlar. Sorgulayacak güç yok. Tarih boyunca güçlü hocalardan, İslam âlimlerinden mürit olmamış.

“Tarikatların yüzde 80’i zarar verir” dediniz. Şimdi hepsi kendini yüzde 20’nin içinde görecek.

—Ben devleti de Diyanet’i de samimi bulmuyorum. Özel sektöre ait büyük kanalların dışında, en az 500 tane de mahalli kanal var. Bu kanalların bir tanesinde sağlam bir din anlatılmıyor.

Haberturk: 16 Kasım 2019
          İlahiyatçı Ali Rıza Demircan

 

Y  O  R  U  M  L  A  R                         :

Türk Ordusu’nun en uzun yıllar hem Osmanlı’da hem de Cumhuriyette Genelkurmay Bşk makamında bulunmuş, en çok askeri istihbarata vakıf Mareşal Fevzi ÇAKMAK; “TARİKATLAR, ECNEBİLERİN KURDUĞU CASUSLUK KURUMUDUR” dedi. Ve Fevzi Paşa “DİNİ BÜTÜN” bir paşa olarak tanınır!