Dr Vecdet ÖZ yazıyor;
ÇAĞDAŞ BİR TÜRKİYE İÇİN İDEAL DEVLET YÖNETİM MODELİ NASIL OLMALIDIR.?
Saygıdeğer Dostlarım,
Devlette yıllarca üst düzey yöneticilik yapmış ve dünyadaki çeşitli yönetim modellerini incelemiş bir bilim insanı olarak sizlere bu sorunun cevabını vermeye çalışacağım.
Sabırla okumanızı diliyorum..
Devlet yönetimi milli şuur, üst akıl ve üstün cesaret gerektiren ulvi bir görevdir.
Bu görev bilinci içinde milli yapıyı muhafaza etmek ve topluma dayalı demokratik bir yönetim kurmak istiyorsan öncelikle devleti yönetirken dış dayatmalara mecbur kalmayacak ve ülkenin milli onurunu koruyacaksın.
Derhal tecrübeli ve liyakatli devlet kadroları oluşturup halkı ve paylaşımda adaleti esas alan ulaşılabilir kalkınma hedefleri koyacaksın.
Milli, manevi, ahlâki ve etnik değerlerde uzlaşı sağlayarak, tüm değerleri bir potada eritip ülkede barış, istikrar ve ortak bir uzlaşı kültürü oluşturacaksın.
Ülkeyi yönetirken bu uzlaşı kültürünün ortak paydası olan eşit vatandaşlık ilkesini esas alacaksın.
Mevcut Anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemez ilk dört maddesine ve Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine her zaman sahip çıkacaksın.
Planlama, ARGE, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve kalkınma için çağa uygun milli politikalar hazırlayacaksın.
Öyle bir devlet olacaksın ki ürettiğin politikalar ülkeyi ve milleti kalkındırmakla kalmayacak bölge ve hatta dünya çapında örnek alınacak bir ülke haline geleceksin.
Sonunda yeni dünya düzeni yönetiminde söz sahibi olan güçlü, onurlu ve belirleyici bir ülke olacaksın.
Devlet denilen şeyin ya muktedir bir güç ya da bir hiç olduğu, “biraz devlet” olunmayacağı asla unutmayacaksın.
Ülke siyasetinde iktidar kadar muhalefetin de önemli bir yer tuttuğu göz ardı etmeyeceksin.
Güçlü ve doğruları söyleyen bir muhalefetin, halkın seçimlerini doğru yapması konusunda belirleyici olduğu kadar iktidarın kendine çekidüzen vermesi açısından da çok önemli bir görev ifa ettiğini unutmayacaksın.
Muhalefet partilerinin yapmış oldukları eleştirilerin yanı sıra kendi siyasi çözüm önerilerini de ifade etmeleri gerektiğini bileceksin.
Tüm bunları gerçekleştirmek için de aşağıda ifade ettiğim ideal devlet yönetim modelinin 20 ilkesini asla göz ardı etmeyeceksin.
1. Devlet sosyal uzlaşmaya dayalı bir kurum olmalıdır. Devletin meşruiyeti için ilk ve temel koşul sosyal uzlaşmadır. Devletin gücünün kaynağı insanlardır. Vatandaşlar, can ve mal varlıklarının korunmasının ötesinde, devlete ne tür görevler devredecekleri konusunda diyalog ve görüşmeler yoluyla uzlaşmaya çalışmalıdırlar. Pratik olarak bunu gerçekleştirmenin yolları pekâlâ mümkündür. İnsanlar iyi bir devlet yönetimi için gerekli ilkeleri katılımcı ve uzlaşmacı yollarla tespit edebilirler.
2. Devlet sosyal sözleşmeye dayalı bir kurum olmalıdır. Vatandaşların üzerinde uzlaştıkları ilkelerin resmi ve yazılı bir sözleşmeye dökülmesi gereklidir. Bu, devlet ile vatandaşlar arasında bir resmi kontrat (sözleşme) yapılması demektir. Bu resmi kontrat Anayasa’dır. Anayasa, bireylerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, bununla birlikte devletin güç, yetki, görev ve fonksiyonlarının sınırlarını çizen bir resmi kontrat hüviyetini taşımalıdır. Devletin güç ve yetkilerini sınırlamayan ve bununla birlikte vatandaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına almayan hiç bir anayasa meşru değildir. İdeal devletin bu ikinci boyutunu Anayasal Devlet olarak adlandırıyoruz. Anayasaya sahip olan her devlet Anayasal Devlet olarak kabul edilemez; olsa olsa “Anayasalı Devlet” olarak adlandırılabilir. Vatandaşların evrensel hak ve özgürlüklerini güvence altına almayan ve etkin bir şekilde koruyamayan bir devlet anayasası Sembolik Anayasa olarak kabul edilebilir. Temenniden öteye geçmeyen hükümlerle dolu sembolik bir anayasaya sahip olan bir devlet hiç bir zaman Anayasal Devlet olarak kabul edilemez.
Dr. Vecdet ÖZ