1888*1971 yılları arasında yaşamış, Asker ve siyaset adamı Kılıç Ali, Atatürk’ün en güvenilir ekibin içinde yer alıp, vefatına kadar Ata’nın yanı başından hiç ayrılmayan, Ata’nın sırdaşı olan Ali Kılıç, bu günkü Atatürkçü Assubayların da kendisine layık olmaya çalıştığı cengaver bir Assubaydır. KılıçAli Paşa namıyla anılır, ama Paşa değildir.
İstanbul’daki “Kılıç Ali Paşa semti” ismindeki “Paşa” ünvanı, bu Assubayın hayatı boyunca M.K.Paşa ve diğer paşaların yanında, aralarında görülmesi, rutbesinin üstünde önemli görevler ifa etmesi ve halkın büyük sevgisine mazhar olduğu nedeniyle, halkın yakıştırdığı bir ünvandır.
Kılıç Ali Başçavuş’un İsmet, Fevzi ve Karabekir Paşalarla da çok iyi diyaloğu vardı, onlarla da ailece görüşürlerdi.
Mustafa Kemal Paşa, rutbeden ziyade üstün kabiliyet ile güvenilirliğe önem verirdi.
Rutbesi ne olursa olsun, üstün kabiliyet ve güvenirlik varsa, onu yanından ayırmaz, hayati öneme haiz ulusal görevler verirdi.
Orduda bu anlayış bugün de aynen devam etmektedir.
Onbaşı ünvanını verdiği Halide Edip Adıvar ve benzer ünvanlar verdiği din adamlarını yanından ayırmayışı da Ata’nın bu anlayışını göstermektedir.
Ata, Diyanet İşleri Başkanı’nı daima ayakta karşılardı.
ZABİT VE KÜÇÜK ZABİT MEKTEPLERİ
Osmanlı döneminde Zabit Mektepleri ve Küçük Zabit Mektepleri vardı. Ele avuca sığmaz acar bir çocuk olan Süleyman Asaf Emrullah da bu Küçük Zabit Mektebini tercih etmiş, mezun olmuş, Birinci Dünya Savaşı’na katılmış, Sivas’ta Kıdemli Başçavuş (O zaman ‘Başgedikli’ denirdi) olduğunda Mustafa Kemal Paşa’nın dikkatini çekmiş, Paşa, yanına aldığı bu Küçük Zabitin cevval, cabbar ve aldığı emri uygulamadaki başarıları nedeniyle kendisine “bundan sonra senin adın ‘KILIÇALİ'” demiş öyle hitap etmiş ve halen bu ünvanla anılmaktadır.
Kılıç Ali Başçavuş, kurtuluş Savaşının başından sonuna kadar çok önemli görevler ifa etmiştir.
Mustafa Kemal Paşa tarafından Maraş-Antep-Urfa yöresinin Kuvvayı Milliyeci Milis Kuvvetlerini kurmakla görevlendirilmiş, Mustafa Kemal, bu görev esnasında Kılıç Ali’ye “MİLİS ALBAYI” ünvanını vermiştir.
Görev süresince Keferdiz ağası Hurşit ağanın konağını karargah olarak kullandı.
Hurşit ağanın kendi parasıyla temin ettiği silah ve cephaneyi ilgili yerlere ulaştırdı.
Hurşit ağanın silahlı milislerini eğitip tatbikatlarda yetiştirerek cepheye gönderdi.
Güneydoğu bölgesinde ŞAHİN BEY ve KARAYILAN gibi kahramanlarla birlikte önce burada çıkan ufak tefek Padişah taraftarı isyanları bastırdı.
İsyancıların islah olanlarını da yanına alıp Fransızlara karşı savaştı.
Bu başarısı ona ANTEP KAHRAMANI ünvanını kazandırdı.
Daha sonra Kırşehir isyanını da yine Kılıç Ali’nin başında olduğu kahramanlar bastırdı.
Ağrı İsyanı için kurulan İstiklal Mahkemesi’nde Atatürk’ün emriyle üye olarak görev aldı.
Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ilk günden Atatürk’ün ölümüne kadar “memleketim” dediği Antep’ten 18 yıl Milletvekilliği yaptı.
Her yıl, “benim meslektaşlarım ordunun en ağır yükünü taşımaktadır” deyip, meslektaşlarının özlük haklarının düzeltilmesini sağlamış, meslektaşları Kılıç Ali’ye “Küçük Zabitlerin babası” ünvanını yakıştırmıştır.
Kılıç Ali, Atatürk’ün ölümünden sonra milletvekilliğine aday olmayıp siyasetten çekildi.
Kılıç Ali, Türk Milli Futbol takımını zirveye taşıyan ünlü futbolcu ve antrenör Gündüz Kılıç ve 85’i aşkın yaşında halen gazetelerde önemli köşe yazıları da yazan, kitapları olan büyük yazar Altemur Kılıç gibi saygıdeğer, yurtsever evlatlar yetiştirmiştir.
Assubay çocuğu olmakla iftihar ettiğini ifade eden Altemur’un adını, doğum nedeniyle eşiyle birlikte eve ziyarete gelen Latife Hanımefendi bizzat kendisi koymuştur.
Atatürk, sık sık Kılıç Ali’nin Ankara ve İstanbul’daki evine ziyarete gitmiştir.
Kılıç Ali’nin, “Atatürk’ün hususiyetleri, Hatıralarını anlatıyor ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları” isimlerini taşıyan 3 adet belgesel nitelikte kitapları vardır.
Aptullah Esirci