EMANETE İHANET EDEN APARTMAN YÖNETİCİSİ ÖMER SAYGIN KİMDİR?

31 Ocak 2001 ve 29 Ocak 2003 tarihleri arasında Engin Apartmanı yönetiminde olan Muhasebeci Yalçın ONARAN ve Emekli Öğretmen Ömer SAYGIN, koruma ve kollama için kendilerine emanet edilen apartmanın taşıyıcı kolon görevi yapan yığma tuğla duvarını Belediyeden izin almadan yıkarak, bir sarsıntı halinde apartmanın, merdiven kovanından başlayarak, kolayca yıkılmasını oluşturacak şekle getirip suç işlemişlerdir. Ömer Saygın, bu apartmanın yanındaki 10 numaralı apartmanın da taşıyıcı duvarını yıkarak, bütün duvarlarda büyük çatlamalar oluşmasına neden oldu.

Ömer Saygın, bu sayaçları gizlemek için, bu taşıyıcı duvarı yıkıp, insan hayatını riske atmış.

Aynı zamanda fayans döşemeciliği de yapan Ömer Saygın‘ın, inşaat konusunda hiç tecrübesi olmayan Yalçın Onaran‘ı yıkım konusunda aldatıp ikna ettiği de söylenmektedir.
Apartmanın taşıyıcı kolon görevini yapan taşıyıcı duvarı yıkma suçunu işleyen Ömer Saygın, mazeret olarak dışarıda kalan su sayaçlarının soğukta donmaması için, bodruma alınmasını ileri sürmüştür.
Elbette sayaçlar bodrum katına alınabilir, ama sayaçlar merdiven altında duvara monte edilseydi, yine korunma altına alınmış olacaktı ve apartmanın yıkılması tehlikesi olmayacaktı. Daha önce inşaatlar yaptırdığı için bu konularda tecrübe sahibi olan bir apartman sakini (A.E.), kırmayı önlemek için müdahale etmek istemiş, ancak Ömer SAYGIN şikayeti dinlemeyip, kırmaya devam ettirmiştir.

1999 depreminde hasar gören merdivenler

Bunun üzerine şikayetçi olan apartman sakini, Belediye Başkanlığına İLGİ: 15.11.2002 tarih ve 15545-1333 sayılı dilekçe ile müracaat etmiş, belediyedeki yetkili de sözlü olarak  “kırılan yerin basınçlı beton ile kapatılması veya oradan çıkan tuğlalarla yeniden örülmesini” söylemiş, uygulamayla ilgili bir proje çizip vermiş ve ayrıca yönetim tarafından işlem yapılması ile alınan rapor doğrultusunda neticenin belediyeye bildirilmesini isteyen 02.01.2003 gün ve C.02/2002/47 sayılı yazıyla cevap vermiştir.
Şikayetçi, Gereğinin yapılması için, belediyenin bu yazılı cevabını ve kırılan taşıyıcı duvarın betonla kapatılma projesini, yazısıyla birlikte yönetime göndermiş, ancak yönetim yine hiçbir işlem yapmayıp, daha önce de hasarlı olan apartmandaki, 17 ailenin insan hayatını hiçe saymış, suç işlemekte ısrar ederek, kendilerini seçen komşularına, üstelik canlarını riske atarak ihanet etmişlerdir.
Bu hiç de saygın olmayan çirkin davranışlar nedeniyle Apartman Genel Kurulu, bazı hesapların incelenmesi için 19.Temmuz.2012 tarihinde bir karar almıştır.
Yapılan incelemede;

2019 yılı %96.1 RİSKLİ RAPORU

Ömer Saygın, kırım için, apartman genel kurulunca yetki verilmediği ve Belediyeden yazılı izin almadan yapılan masrafın, apartmanın parasından harcanmasının suç teşkil ettiği nedeniyle, bu masrafın suçlular tarafından apartman kasasına iade edilmesi için bir rapor tutulmuş, bu rapor 27 Şubat 2013 tarihinde yönetime ve apartman sakinlerine gönderilmiş, yine hiçbir tedbir alınmamış, adı geçenlerin zimmetinde tuttukları para, Apartman kasasına iade edilmemiştir.
Kırdıkları taşıyıcı duvar, belediyeden verilen onarım projesine göre, masrafları üstlenerek onarımı yapılmamıştır.
Netice olarak, Ömer SAYGIN, 1999 depreminde apartmanın 8A girişi tarafındaki merdivenlerin 1cm/5cm kadar duvardan ayrıldığı

Duvar Yıkıcı Ömer SAYGIN

için zaten problemli olan apartmanı, aşağıdaki resimde görüldüğü gibi sayaçları yerleştirmek için, taşıyıcı duvarın tam ortasından yıkmak suretiyle daha da riskli duruma getirmiş, ilgili kanunun 35/a ve 35/b maddelerinin hilafına hareket edip, komşularına ihanet ederek yasal suç işlemişlerdir.
Apartmandan birisinin çıkıp da, şikayet etmesi halinde, apartman Bakanlık tarafından boşaltılır. Bu binanın boşaltılması durumunda kendisinin de evini tahliye etmek zorunda kalmaktan korkmayan birisi, bu suçluları dava ile tazminata mahküm edip, hapsettirme ihtimali olduğu gibi, Ömer SAYGIN‘ın ihanetini yüz yıl sonra bile bu gazete sayfalarında okuyan torunları dahi arkadaşlarının karşısında mahcup kalacak olması, ikinci ve daha acı bir ceza olacaktır.

Yukarıdaki olaylardan sonra  ise Lider Mühendislik Firması tarafından 2019 yılında yapılan tespitte %96.1 RiSKLİ çıkmış, ancak rapor hakkında işlem yapılmasına Ömer Saygın Nuray tarafından mani olunmuştur. AE tarafından bu aymazlık 01.06.2021‘de bakanlığa bildirildi, Bakanlık talimatıyla Yenimahalle Belediyesince gönderilen uzmanların 05.07.2022‘deki tespitlerinde yine RİSKLİ çıktı. Tapu Md.lüğünün verdiği 15 günlük itiraz süresinde Ömer SAYGIN yine itiraz etti, ancak bir yerlerden aldığı taviz üzerine “Rahat olun ben bu binayı yıktırmayacağım, sağlam raporu gelecek” diyebilmiştir. İlk meydana gelecek küçük bir depremde burada can verecek olanların müsebbibi sadece Ömer Saygın değil, ona arka çıkan ve Bakanlık, Yenimahalle Belediye Başkanlığına “Yahya Kemal Cd. 8 ve 10 numaralı binaların RİSK RAPORU ÇIKARILMASI” talimatı verdiği halde daha tehlikeli durumda olan 10 numaralı binaya işlem yaptırmayıp, sadece 8 numaralı binaya işlem yaptıran Yenimahalle Belediye ilgilileri, verdiği emri takip etmeyen Bakanlık ve Valilik yetkilileri olacaktır.

Peki çevresinde “Çok Bilmiş” olarak nitelenen Ömer Saygın kimdir?

1943 yılında Bulgaristan‘da dünyaya geldi.

Ömer Saygın, Evli olup, Yüksel ve Yücel adında 2 evlat babasıdır.

Ömer Saygın fırsat bulunca eski evlere gider, ıslak zeminlere seramik / fayans döşemeciliği de yaparak yan gelir sağlardı.

Bulgaristan‘da öğretmenlik mesleğini icra ettiği için Türkiye’ye göç edince de Öğretmen olarak kabul edilmiş, ilkokul Öğretmenliği yapmıştır. Ancak mesleğinde de pek rahat durmamış, Okul Müdüründen habersiz yetkisiz olarak okul çalışanlarını da öğrencisi gibi görüp, döverek denetlemeye kalkmış, hatta  o dönemde “HADEME” olarak isimlendirilen bir görevliyi de dövünce mahkemelik olmuştur.

Ömer Saygın, çalıştığı okulunda yetkililerin önüne geçerek okulu kendisi yönetme hevesini, ikamet ettiği konutlarda da uygulamış, sadece BEN BİLİRİM BAŞKASI BİLMEZ” davranışına girip apartman sakinlerine çok zarar vermiştir.

Örnek olarak: Yöneticiliği Ali Alpay‘a teslim ettikten sonra da, yöneticiye hiç haber vermeden bahçenin bir yerine su tesisatı için kazı yapmıştır. Yönetici Ali Alpay kızınca da özür bile dilememiş, yöneticiyi suçlamıştır.

6 yıl önce yüzde 50 kat karşılığı 4+1 lüks daire verecek müteahhit firmanın reddini sağlayıp 170 m2‘lik lüks konut sahibi olunmasını önlemeseydi, sakinler 3 yıldan beri bu lüks konutlarda ikamet edeceklerdi.

Daha sonra konut büyüklüğü 150 m2‘ye düştü, o teklifi de önledi. 135m2′ye düşen son teklifi de reddini sağlayıp sözde zaman kazanma yarışına girerek, çok bilmişliğine inanıp peşinden koşan sakinleri, dönüşü olmayan büyük kayba uğrattı.

Aslında Ömer Hoca’nın öngörüsü o kadar kıt ki; Bugün peşinden gidenlerin, gelecekte gerçekleri görünce, “bizi asıl kayba uğratan zat Ömer Hoca imiş” deyip, bütün lanet dileklerinin kendisine döneceğini bile öngöremiyor. Zira Ömer Hoca, kendisine inanan komşularının güzel yaz günleri taşınmasını önleyip, karda kışta taşınmalarına sebep oldu. 1.000TL kiraların 10.000 TL’ye çıkmasına kadar beklemelerine sebep oldu.