“Gürcü” adı ilk kez Moğol İlhanlı (1256-1344) döneminde kullanılmıştır. Daha öncesinde bölgede yaşayanlar için etnik kökenli tanımlamalar veya idareci sülalelerin ismi kullanılmıştır. Bunlar arasında Türk asıllı Orbelli Sülalesi, Kubasar Sülalesi (Kıpçak), Bagratlı Sülalesi (Hristiyan Oğuz Türklerindendir), Cak Sülalesi de bulunmaktadır.
Gürcistan’da Abhazlar, Osetler, Megreller, Svanlar, Lazlar, Acarlar ve Borçalı Türkleri yaşamaktadır.
Hıristiyan Kartvel halkı Tiflis ve çevresinde (Kartli veya Kakli denilen bölgede) yaşamaktadır.
Türklerin Acar, Gürcülerin Acara dedikleri, Asyaik bir tarihi kavim olan Kolhlardan (Kolchi/Kolhida) veya Ağaçeri-Türk grubundan geldikleri iddia edilmiştir.[1]
Gürcistan’ın nüfusu 5 milyondur.
Acaristan Özerk Cumhuriyetinin nüfusu 400.000 olup % 87’si müslüman, %13’ü hıristiyandır.
Gürcistan nüfusunun yaklaşık % 84’ünü Kartvel halkı, Acarlar, Lazlar, Megreller, Svanlar oluşturur. Diğer büyük etnik gruplar Azerbeycan Türkleri (%7), Ermeniler (%6), Ruslar (% 1,5), Abhazlar ve Osetlerdir.
Ülkede, Asuriler, Çeçenler, Gürcü Yahudiler, Kabardeyler, Kürtler, Tatarlar, Zazalar ve Ukraynalılar gibi daha küçük gruplar da yaşar.
Tarihte Gürcü kralları, Kıpçak, Kart ve Acar Türklerinden Askeri Birlikler oluşturup, topraklarını savunmuştur.
Bu birliktelikler dolayısıyla Acarlar, Türkiye/Gürcüstan arasında kalınca, her iki dili anadil olarak kullanmış, evlilikler oluşmuş, kaynaşmış, Türk/Acar/Gürcü akraba topluluğu oluşmuştur.
Gürcistan Yahudi cemaati, yeryüzündeki en eski Yahudi cemaatlerinden biridir.
Türkiye’deki Acar/Gürcü varlığını iki tarihi kaynağa bağlamak mümkündür.
Kars, Iğdır, Posof, Artvin, Bayburt yörelerinde bulunan Kıpçak (Türk) kökenli vatandaşlarımız Gürcü olarak anılmaktadır.
Türkiye’de Gürcü kelimesi Acaristan’dan gelen göçmenler için de kullanılmaktadır. Bu gün Anadolu’da bulunan ve Gürcü olarak tanımlanan vatandaşlarımızın tamamına yakını Türk asıllı olup Acarların torunlarıdır. Acaralılar, aynı dönemde İstanbul’a göç eden az sayıdaki Hıristiyan Kartvellerle hiçbir ilişkiye geçmemişlerdir.
Öte yandan Kartveller, Acaralıları kendilerinden görmeyip “Tatar” olarak adlandırmaktadır.
Moskova anlaşmasını imzalamaktan dönen Dr. Rıza Nur -Batum’dan bahsederken- “Bizde Acarlara Gürcü derler. Gürcüler ise bunlara Gürcü derseniz size kurşun atarlar” demektedir. Keza kendisini İngilo Gürcüsü olarak tanımlayan bir güncel yazar, Azerbaycan’daki Zakatala’ya yaptığı seyahatta bir Acara’ya sorduğu “Sen Gürcü müsün?” sorusuna, “Uy Allah etmesin. Biz Acar’ız, Müslümanız” cevabını almıştır.[2]
1877-1878 Osmanlı Rus Savaşında 48.000 Acar’ın göç ettirildiği kayıtlıdır.
Tümü Türk asıllı Müslüman olan bu kardeşlerimiz, 150 yıla yaklaşan süreçte bayrağa-vatana bağlılık noktasında Soy ve kan olarak Türk olduklarını ispatlamışlardır.
Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkinin değişmesi Stalin döneminde olmuştur. Kendisi de bir Kartvel olan Stalin, tarihi Gürcü toprakları olarak, Kars, Ardahan, Artvin, Bayburt, Trabzon ve Giresun üzerinde hak iddia etmiştir. O zaman dış politik dengelerle önlenen bu istekler, izleyen dönemlerde Batı kaynaklı gizli servislerin yönetiminde gündemde tutulmuştur.
1990’da Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Kartvel olan bu günkü Gürcistan yönetimi, Türkiye’deki Acarlar üzerinde yoğun olarak çalışmaktadır. Bu cümleden olarak Cak ailesinden olan İshak ve Yusuf Paşaların Gürcü (Kartvel) olduklarını iddia etmektedirler. Oysa Cak ailesi kendilerine Kıpçak atabekleri demektedirler. [3]
Geçmişten günümüze Türkiye’de Gürcü alfabesiyle ve Gürcüce Çveneburi, Mamuli, Livane, Alaşara dergileri yayınlanmıştır. Maalesef bir kısım vatandaşlarımız bu oyuna kanmışlardır.
TRT’nin mahalli lehçelerde yayın yapmaya başlamasından sonra, Kartvel dili sanki Acarların lehçesi imiş gibi kabul edilerek tüm Gürcü olarak adlandırılan Acaralı kardeşlerimize yaygınlaştırılma noktasına getirilmiştir.
[1] Yunus Zeyrek. Gürcistan, Acaristan ve Türkiye. Türk Ocakları Trabzon Şubesi yayını. 1999. Sh 15-16.
[2] Yunus Zeyrek. AGE. Sh 42 ve 60.
[3] Yunus Zeyrek. AGE. Sh 28-29.