DİNCİ SAĞCILARIN MİLLÎ KAHRAMANI, VATANI EN İYİ SATANDIR;
DÜN BÖYLEYDİ, BUGÜN DE BÖYLE….
Belgeler iyi ki var..
1876 Nisan, “Ramazan Kararnamesi“yle
Osmanlının vergi gelirleri yabancılara devredildi!
1881‘de ise “Muharrem Kararnamesi“yle de
Tüm gelirleri devredildi!
Yani Atatürk‘ün doğduğu yıl..
Ekonomik iflasını açıkladı Osmanlı.
Bütün varlıklarına el konuldu.
Yahudi, İtalyan, Ermeni, Fransız tacirler artık İstanbul‘dadır…
Abdülhamit, borcun üzerine yeni borç ekler.
Osmanlı 15 defa büyük borç alır.
Ama faizini bile ödeyemez.
Hazineye el koyan Avrupa, bugün “İstanbul Erkek Lisesi” olan binaya “Düyun-u Umumiye”yi yerleştirip borçları yönetir.
Saraya ise, ayakta kalsın diye belli bir ödenek…
Abdülhamid önce Tekel‘i verdi..
Sonra teker teker milli varlıkları kaybedildi;
Demir yolları,
iplik, fındık,
pamuk, kömür,
tekstil, demir çelik,
tuğla, kireç…
ne iş varsa Avrupalılara satıldı, devredildi..
Atatürk ise daha kundakta bebektir..
Haliç, ecnebi fabrikalarla doldu.
Tarlabaşı, Avrupa’dan gelen tüccarların görkemli evleriyle bezendi.
Zenginler İstiklal ve Sıraselviler’e yerleştiler.
Bugün İstanbul’da gördüğümüz şahane binaların çoğu o dönemlere ait..
Yüzlerce kilise ve sinagog açıldı.
Avrupa zenginlerini ağırlamak için 5 yıldızlı otel bile yaptılar: Pera Palace. (Plaza adı oradan gelir: Rumca Saray demektir.)
Fransa‘dan trene binip Sirkeci’de inen Avrupa jet sosyetesini, tren garından bu otele Türk hamalları sırtında özel tahtlarla taşır. “Seni Sırtımda Taşırım” lafı 2.Abdülhamit‘ten kalmadır!
Batı emperyalizmi, bu memleketi Vahdettin döneminde değil,
2.Abdülhamit döneminde çoktan ele geçirmişti.
Atatürk ise Cumhuriyeti kurduğunda elimizde sadece ÇARIK ve BORÇLAR kalmıştı.
Bu yüzden sanayi ve tarım hamlesi başlattı.
Yerli malı haftası…
Arap kültür emperyalizmini din olarak dayatılmasından kurtulamayan Türk halkına, milli üretim ve kalkınmanın önemini anlattı anlattı anlattı…
Arap hayranları biraz da bu yüzden sevmezler Atatürk’ü..
Severler Abdülhamit’i..
{alıntı}