1512 KIBRIS ALEVİ SÜRGÜNÜ

1512 yılında başlayan Kıbrıs sürgününün ilki Antalya Finike limanından başlamış ve en yakın yer olan Girne Limanına indirilmiştir. İlk gidenler Karaman, Seydişehir, Antalya: Torosların eteklerinde yaşayan Alevilerdir. Finike’den hareket eden gemide bulunanların Torosların her iki yakasında kalan bugün ki Alevilerin yakınları, gidenlerden haber almak için Turna Kuşlarının gelmesini ve haber getirmesini beklemişler. Turna Kuşları, Osmanlı tarafında Mısır, Kıbrıs, Rodos, Girit adalarına sürgün edilen Alevilerden haber getirdiği, selam götürdüğü simgelenir. (Aleviler Finike limanından gemilere bindirilerek gönderildiği için Turna-Gemi-Finike bir bütünlük arz eder).

Sürgüne gönderilen ilk kafile Alevi Bektaşiler geri dönmesin diye Girit, Rodos, Kıbrıs gibi adalara gönderilmişlerdir.

1572 Musul Kadısına yazılan 664 sayılı ferman ile, Mısır bölgesinde bulunan ve Kızılbaşlık ile bağı olanların Kıbrıs’a sürülmesine dair karar!

1574 Alanya’da Morgil köyündeki 2 kardeşin medrese öğrencilerine verdiği eğitim gerekçe gösterilerek öğrencileri ile birlikte Kıbrıs’a gönderilmeleri.

Karaman’da Karabey adlı şahısın tüm sülalesi ile birlikte Kıbrıs’a gönderilmeleri ve Halep’ten başlayarak Konya ovası ve özellikle Karaman’da bulunan tüm varlığına da el konulmasına dair karar ve ferman.

Çorum Beyine yazılan 968 sayılı ferman ile Etrak’ların (Türk Alevilerinin) çok cesur olduklarından ileriki süreçte başlarına bela olabileceği kanaati ile bir an önce seslerinin kesilmesi aksi halde Kıbrıs’a sürülmeleri.

1576 yılında Dulkadiriye ve Bozok Beylerbeyine gönderilen Fermanla Şah İsmail ve İran ile ilişkisi olan elebaşlarının idam edilmelerine, kalanların ise Kıbrıs’a sürülmelerine dair karar ve Ferman.

Karaman Kızılbaş ileri gelenlerinden Aksak Seyfettin, Kızılbaşlık ile ilişkili olduğu için derhal ortadan kaldırılmalı. Taifesi de Kıbrıs’a sürülmeli diye Karaman Beylerbeyine verilen kesin talimat.

1578′de Sivas Beylerbeyine gönderilen ferman ile bölgedeki Kızılbaşların liderlerini, Pirlerini ortadan kaldırın (İdam edin) kalanları da yanlarında kolluk kuvvetleri olmak üzere Kıbrıs’a gönderilmelerini sağlayınız.

Seydişehir ve Beyşehir Kadılarına aynı tarihte ayrı ayrı yazı göndererek Bölgenin en büyük Mülhid Başı Muharrem Dede önceden Kıbrıs’a gönderilmesine rağmen müritleri aynı yolda yürümeye devam ettiklerinden, kadınlı erkekli muhabbetler ettikleri tespit edildiğinden öncelikle elebaşlarından Hüseyin olmak üzere ileri gelenlerinin idam edilmelerine, kalanların da Kıbrıs’a gönderilmelerini emrediyorum.

1587 yılında Celali isyancılarından kalanların bir kısmı risk oluşturmakta ve Müslümanlara bela olmaktadırlar. Bunların derdest edilerek Kıbrıs’a gönderilmelerini ve Kıbrıs’da Mesarya denilen köye yerleştirilmeli ve kontrol altında tutulmalılar.

1700 lü yılların başlarında Hacı Bektaş Veli’nin yaşadığı bölgeden Nevşehir, Ürgüp, Bor, Kırşehir ve Niğde bölgelerinden gerekçesi bilinmeyen nedenlerle bol miktarda ailelerin Kıbrıs’a sürüldüğü bilinmektedir ve en ilginç olan yanı Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin yaşadığı bölgede o sürgünden sonra yok denilecek kadar Alevi kalmıştır.

Günümüzde özellikle Niğde, Kırşehir ve Nevşehir illerinde bir çok ilçelerinde Alevi köyleri yoktur. Kıbrıs’a sürülenlerden sonra kalanlar ya öldürülmüşler ya da asimile olmuşlar.
             (Cemil KILIÇ)