1400 YIL ÇALIŞMADAN DUA EDİP NE KAZANDIK/NE KAYBETTİK?

BİR ARAP TELEVİZYONUNDA 1400 YIL RAPORU
Sayın seyirciler,
1400 yıldır biz, ne dediler, ne demek istediler?
Ve neyi demek istediler’ diye, dediklerini tefsir etmeye çalışıyoruz? Bir türlü, 1400 yıldır neticeye ulaşamıyoruz.

1400 yıldır Musevi İsevi insanlara BEDDUA ediyoruz ve salavatlar getiriyoruz.
1400 yıldır “Onların Gözyaşları daha fazla olsun” diye BEDDUA ederken; Tam aksine bizim gözlerimizde yaş kalmadı.
1400 yıldır “Vatanları yıkılsın” diye BEDDUA ederken; Tam aksine bizim elimizde yıkılmadık vatan kalmadı.
Biz onların kadınlarına hakaret edelim” derken; Bizim kadınlarımız hakaretler içinde kaldı.
1400 yıldır biz yağmur DUAsı ederken, onlar bulutları harekete geçirip yağmur yağdırıyor. Müslüman çoğunluklu bizim topraklar kuraklıktan kavruluyor.
1400 yıldır zekat topladık, ama her geçen gün müslüman topraklarda açlık ve sefalet daha da artıyor. RAB‘bimiz dualarımıza rağmen bizi cezalandırıyor, onlara veriyor.
                      EEYYY UYUYAN ÜMMET!
BEDDUA ettiklerimiz uzaya çıktılar, aydan uzanıp dünyaya baktılar. “Bölünmez” denilen hücreyi böldüler. İkinci bir bilimsel devrim yaptılar. Allah, her şeyi kendisinden bekleyen aklını kullanıp çalışmayan müslümanların duasını kabul etmedi de, Allah’ın “OKU ve çalış” emrini uygulayan Musevi / İsevi kullarını ilim irfan sahibi yaptı.
Sizler sadece 2 bacak arası devrimlerle ve derslerle uğraştınız.
Bu günlerde bile derslerinizde “Cinsellik nasıl olur, Abdesti neler bozar, Kadının veya siyah köpeğin önünde nasıl namaz kılınacak” gibi dersler alıyorsunuz.
Onların alimleri, ilim irfan ile uğraşırken; Bizim alimlerimiz, içtihat ile cihatta nikah için yaşlı adamı emzirmek, ölen eşi ile son defa cinsel ilişki üzerine ittifak ettiler. Bunlar hakkında kitap yazdılar. Tecavüze uğramış kadınla nikah da yazdılar. Çok büyük iş becerdiler(!)..
                EEYYY UYUYAN ÜMMET!
Bizler de diğer gayri müslimler gibi aklımızı ve mantığımızı kullanmayı hak etmiyor muyuz?
Bizim akıllarımız bu bilgiden bu teknolojiden, bu uygarlıktan faydalanmayı hak etmiyor mu?
1400 yıldan beri aklımızın REHİN oluşuna hayret etmiyor musunuz?
Biz yarış atlarımız ile tarla sürüyoruz da, eşeklerimizi koşmaya hazırlıyoruz.
Bu sapıklıktan ne zaman vaz geçeceğiz? Uyumaya ve çalıştıkları için Allah’ın daha çok mükafatlandırdığı uygar milletlere köle olmaya devam mı edelim? Yoksa silkinip onları da geçecek bir proje mi yapalım?
                              NE DERSİNİZ?